..."Tanrım! Eşsiz olduğu öyle bariz bir gerçek gibi görünüyor ki, bu eşsizliğin nereden kaynaklandığını sorgulamak saygısızlık gibi geliyor." diye tekrarladı Lord Arnold kendi duyabileceği bir fısıltıyla. Dudaklarından dökülen kelimeler, mum ışığının sarı yansımalarıyla birlikte dalgalandı ve odanın loşluğuna karıştı.
Elindeki kitabı yatağının başında bulunan yeni cilalanmış çekmecenin üzerine koyarken, tekrarladı içinden bu sefer daha gizliceydi yankılanan hayranlık, bir süredir tuttuğu nefesini serbest bıraktı ve zihnini işgal eden düşüncelerin de aynı hızla uzaklaşmasını bekledi. Bir an tam arkasında, ensesinde Leydi Elvie'nin tatlı nefesini ve o nefesin ılık dokunuşunu hissetti- sadece bir an. Oturduğu kanepede saniyelerce kaldı taki nefesin ensesinde bıraktığı serin ürperti geçene kadar...
Ayağa kalktı ve kendinden emin bakışlarla odayı inceledi. Gözleri, odanın içini dolduran karanlığa saplandı; kulakları, nefes alıp verişinin hoş sesini duymak istercesine dikkatliydi fakat kendisinin, kesik soluklarından ve hızla atan kalbinin gümbürtüsünden başka birşey duyamadı. "Ah! Sonunda deliriyorum!.."
...
1800'lü yılların İngilteresinde, Northampton adlı kasabasında... Dünya üzerinde aşk denen duygunun cüretkarca gezindiğinden bihaber, varlıklı ve genç bir İngiliz Lordu... Kalbinin yerini unutmuş, hayatı sert rüzgarların hükmettiği bir kıştan ibaret olan yalnız bir Leydi... Tesadüfi bir karşılaşma sonrasında, aşkın davetkar tebessümü ile tanışan Lord Arnold'ın fikirleri değişecek ve bu davet herkesi yumuşacık güneşin ısıttığı, tatlı bir bahar sabahına uyandıracak.
...
Tutkunun çiçeklendiği yerde, uzun süren bir kış sabahı için, gösterişli bir hayata ve alışkanlık yapan duyguların notalarına ithaf edilmiştir...
ⓒ Tüm Hakları Saklıdır.
"Sana iki seçenek sunacağım" dedi kısık ve boğuk sesiyle. Bir yandan da elindeki kadehi hafifçe sağa sola sallayarak içindeki alkolle oynuyordu.
Gözlerimi kaçırarak yutkundum. Ben tedirginlikle beklerken o fazlasıyla rahattı.
"Ya sıradan bir cariye olmaya devam edersin. Herkesten emir alır, herkese hizmet edersin. Zor durumda kaldığında kimse için dokunulmazlığın olmaz. Herkes her an sana her istediğini yapabilir."
Elindeki kadehin içindeki saydam sarı sıvıyı izledi. Ardından koyu hareleri tekrar beni buldu.
"Ya da benim cariyem olursun"
...
Büyüleyici bir güzelliği olan Darla, basit bir köleyken sarı saçları, yeşil gözleriyle saraya cariye alan muhafızların dikkatini çekmiş ve birdenbire kendini sarayda bir cariye olarak bulmuştu.
Saraya gelmesinin ardından birkaç gün geçmişken Prens Draven'in kendisine yaptığı teklifle kendisini büyük bir karmaşanın içinde bulan Darla'nın entrikalarla dolu aşk hikayesini okuyacaksınız.
~Bir Tarihi Romantik Kurgu
Kitap kapağı : @Nrgl-sarmasik