DİLSİZ (bitti!)
  • Reads 1,344,394
  • Votes 71,353
  • Parts 61
  • Reads 1,344,394
  • Votes 71,353
  • Parts 61
Complete, First published Mar 16, 2016
Hiçbir zaman tam bir aile olamadık biz her doğan çocuğun hakkıydı halbuki sıcak bir yuva,  sevgi dolu bir anne ve yuvasına bekçi  bir baba... 
O mutlu çekirdek aileyi hiç bir zaman olamadık.... 
Annem babama kaçarak evlenmiş sonra da  askere gitmiş, askerde  de şehit olmuş. Annemi başkasına  vermiş dedem, ve benim hiç tanımadığım  babamın yerini beni dayaktan dilsiz bırakan bir adam almış... yinede annem için katlandım Herşeye mutluluk oy
unu oynadım ve en azından beni seven koruyacak bir adamla evlenip mutlu olacaktım  çocuklarım olacaktı . kim için  katlandım  bunlara beni  sarhoş   bir adama veren annem için ......... 
 mutlu  olacaktım elbet bende mutlu yuvasını kuran bir serçe kuşu olacaktım elbet nerden  bilebilirdim ki ikdidarsız bir adamla evleneceğimi....
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add DİLSİZ (bitti!) to your library and receive updates
or
#3çaresizlik
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
28 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
BENİMSİN! by damla_psbyk
19 parts Ongoing
-Yeter artık...yeter! Gecenin esir almış karanlık sokağında avazı çıktığı kadar bağırıyordu genç kız. Karşısındaki genç adam ise onun aksine çok sakin bir şekilde; -Kaç ,belkide bu son şansındır... Bunu o kadar sakin bir şekilde söylemişti ki fırtına öncesi sessizliğe benzetti genç kız,arkasına bakmadan koşmaya başladı dediği gibi ilk ve belkide son şansıydı. Ne kadar koştuğunu bilmese de ayakları artık yenilgiyi kabul etmiş gibi yavaşladı.Koşturmaları adımlara adımları ise yavaş yavaş yürümesine sebebiyet olmaya başlamıştı. Ne olursa olsun düşmemeliydi onun cehennemine. -Artık zaman doldu. Benden kaçamazsın ve bundan sonra emin ol buna bile cesaret edemeyeceksin! Adamın sert sesi tüm mahallede yankılanınca genç kız arkasına baktı. Gecenin karanlığında mahallede bulunan titreyen ışıkta bile gözlerindeki alevi görüyordu genç kız. Korkuyordu... -Çok bile bekledim... Bu güzelliğinden beni mahrum ettiğin için seni zor günler bekliyor küçüğüm. Artık ayakları dayanamadı ve kendini yere bıraktı... -Lütfen yalvarırım bırak beni...lütfen. Kızın yalvarışlarını duymuyordu genç adam. -Asla... Asla bırakmam seni. Genç adam son sözlerini söyledikten sonra yorgun olan küçük bedeni kucağına zorlanmadan aldı. Kucağındaki küçük bedene , eterli mendili burnuna tuttu ve bayılmasını bekledi. Bayılınca arabasına taşıdı ve son kez baygın olan küçüğünün kulağına fısıldayarak: -Seni asla bırakmam. Ne sen kaçabilirsin ne de ben seni bırakırım. Damla ve Ferman'ın aşkıydı bu... Zor da olsa bu onların hikayesiydi.
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
SARKAÇ cover
NAZENİN SULTAN cover
KARANLIK PRENS cover
AŞKIN KILICI cover
GÜL Hanım  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
BERCESTE  cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
BENİMSİN! cover

GECENİN İZİ

28 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....