Çiseleyen nabız, tir tir titreyen parmaklarda atıyordu. Naif parmaklar, sert bir dokunuşla öldürdüğü kalbi avuçlamış; toprağın eşelenmesiyle açılan kara bir çukur yerine ağzına kadar kızıl sıvıyla dolu bir kitaplığın içine hapsetmek için bekliyordu. O kadar caniydi ki kanı çekilmiş parmaklar; huzur dolu bir mezarı bile layık görmemişti kalbe. Kalbin cehennemini, kapağından kan akan, sayfaları kömür siyahında boğulan, kelimeleri gri dumandan zehirlenmiş kitapların, buğulu harfleri yaratacaktı.
" "Kaybetmekten korktuğum herkesi kaybettim." dedi gözlerine tezat, kalbi yaşlı adam. "
26/03/16