Story cover for Masumiyet (Tamamlandı) by murekkep_yurek
Masumiyet (Tamamlandı)
  • WpView
    Reads 696,870
  • WpVote
    Votes 29,412
  • WpPart
    Parts 59
  • WpView
    Reads 696,870
  • WpVote
    Votes 29,412
  • WpPart
    Parts 59
Complete, First published Mar 18, 2016
Nereden bile bilirdi ki Erva, hayatının tek bir gecede bu kadar değişebileceğini. Biri söylese gülüp geçerdi.

Bir anda kendini Barış denen adamın esiri olarak buldu. 
Babasının kumar borcu yüzünden kendisine bir mal gibi el koyuldu. 
İşte O gün hayatının başlangıcı olan adamla tanıştı.   

Batuhan Kılıç gözleri yeşilin en güzel tonu olmasına rağmen etrafta öfke saçarak gelmiş ve Erva'yı oradan kurtarmıştı. Bunun sebebi neydi? Neden onu oradan kurtarmıştı? 

Erva'ya Sana acıyorum diyordu. 

Ama erva gün geçtikce bu aşkın tek kelimesine inanmayan adama aşık olmuştu. Kadınlara zerre güvenmeyen bir adam Batuhan. 

Peki erva ne yapacaktı?  Savaşmalı mıydı? Yoksa bu adamın aşkını kazanmalı mıydı? Bu hayatta hazır mıydı? Kirli ve pis işlere, her dakika canı tetikte yaşamaya katlanabilir miydi? Ya da kaçıp gitmek bir çare miydi? 

Barış erva'ya takıntılı durumdaydı.  Batuhan'ın yanından ayrılsa onu anında bulurdu. Erva cehennem ve cennetin tam ortasında arafta kalmıştı. 
Adeta çıkış yolu yoktu. Erva uçurumun kenarındaydı.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Masumiyet (Tamamlandı) to your library and receive updates
or
#63sahiplenme
Content Guidelines
You may also like
Berdel kararı 18+ by nrgzmemmedeliyev
20 parts Ongoing
"O orosbu kardeşin benim namusuma el uzattı! Bacımı aldı, kaçırdı! Şimdi sıra sende!" "Ne diyorsun sen? Benim ne suçum var! Lütfen bırak!" diye yalvardı Dicle. Tam o sırada Dicle'nin babası araya girdi, sesi titriyordu: "Bırak kızı, Mervan. Ne yapıyorsun sen, delirdin mi?" Annesi de ardından geldi, diz çökerek kızını kurtarmaya çalıştı. Ama Mervan öfkesinden geri adım atmıyordu. Gözleri kinle kıvıl kıvıldı, sesi buz gibiydi: "Artık bu kız benimdir! Oğlunuz benim bacımı kirletti. Bizde namus böyle korunur. Şimdi kızınızı alırım, evime götürürüm. Adı da berdel olur!" "Olmaz! Bu zorla! Olmaz!" diye ağladı Dicle. Ama ne annesi, ne babası, ne de çığlıklar... Hiçbiri Mervan'ı durduramadı. Dicle'yi sürükleyerek konağın dışına çıkardı. Kızın terlikleri düşmüştü. Ayakları toprağa batıyordu. Bacağına taşlar saplanıyor, canı yanıyordu. Ama acısından çok içindeki korkuyla titriyordu. Her adımda daha da yok oluyordu sanki... Mervan onu iterek arabasının arka koltuğuna attı. Kapıyı yüzüne çarptı. Dicle ağlıyordu, dudakları titriyordu. "N'olur... götürme beni... Ne olur..." Ama Mervan suskundu. Direksiyona geçti, motoru çalıştırdı. Ve gecenin içinde kayboldular. Arkada kalan tek şey... Dicle'nin düştüğü küçük ayakkabısıydı. Sessizce toprağın üstünde yatıyordu. Tıpkı onun çocukluğu gibi... Ardında, bir daha asla dönmeyecek bir masumiyet gibi.
KARA EŞARP  by simases
25 parts Complete
O bana yaklaştıkça geriliyordum. Onunla göz teması kuramazdım bunu yapamazdım. Elindeki şişeyi bana uzatıp " Al iç ? " dediğinde başımı salayıp " Dur yapma..... Köpekler gelecek kaçmam lazım ? " dediğimde son adımı duvara doğru atmıştım. Duvara yapışmışdım artık..... O elindeki şişeyi kenara atıp bana doğru geldi. Yanıma geldiğinde o pis elini yüzüme vurup okşuyarak " Bir pamuk kadar yumuşak..... Bir gül kadar güzel bir koku , Ama bir o kadar masum.....Masumluğun benim olmalı ? " diyerek öpmeye çalışdı. Ona engel olsamda bana dokunuyordu. Başımdaki kara eşarbı çıkarttı. Saçlarımı görmesi ayrı bir günahken o bana yedi büyük günahlardan birini yapıyordu. Ona engel olmaya çalışıyorum ama çok güçlüydü. Onu yıkamazdım. Üzerimdeki elbiseyi çıkartmaya çalışıyordu. Ona engel olmaya çalıştım. Ama yüzüme çok sert bir tokat attı. Gözlerimin kapanmaması için zor tutuyordum. Üzerimdeki tuniği yırtmıştı. Mahrem yerlerim görünüyordu. Üzerimi kapatmaya çalıştım ellerimle. Ama onun gözü bana değmişdi bir kere.... Ona artık engel olmazdım..... Kolarımı tutup yere yapıştırdı beni.... Bana çok yakındı.... Tenime değen o sıcaklığı hissediyordum...... Akan göz yaşlarım korkudan ne yapacağını bilmiyerek daha çok akıyordu. O pislik demeye bile layık olmayan gereksiz beni gözleriyle taciz ediyordu.... Neden durduğuna anlam veremedim. Acaba vazmı geçecek dediğim an üzerimde olan kıyafeti tamamen çıkartıp bir taşla kaşımın üzerine vurdu.Tek korktuğum şey böyle bir günahkarın bana dokunmasıydı.....
You may also like
Slide 1 of 20
Berdel kararı 18+ cover
Merhametsiz cover
O adamı seviyorum ! ( Düzenleniyor ) cover
Akdeniz Ateşi ( Medusa'nın Aşkı) cover
 ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ]  cover
NÂRE cover
BOZKIR MASALI cover
GULNİŞÂN ( TAMAMLANDI )  cover
KURALSIZ cover
züppe | texting cover
BERDEL cover
Tutkunun Bedeli (TAMAMLANDI) cover
VEFAKÂR  cover
HANÇER YARASI cover
KELEPÇESİZ TUTSAK (18+) cover
GAZEL cover
BEDEL cover
Dürr-i Yekta // ReyMir #wattys2019 cover
KARA EŞARP  cover
KARADAĞ |+18| (HÜKÜMDAR SERİSİ 1) TAMAMLANDI ! cover

Berdel kararı 18+

20 parts Ongoing

"O orosbu kardeşin benim namusuma el uzattı! Bacımı aldı, kaçırdı! Şimdi sıra sende!" "Ne diyorsun sen? Benim ne suçum var! Lütfen bırak!" diye yalvardı Dicle. Tam o sırada Dicle'nin babası araya girdi, sesi titriyordu: "Bırak kızı, Mervan. Ne yapıyorsun sen, delirdin mi?" Annesi de ardından geldi, diz çökerek kızını kurtarmaya çalıştı. Ama Mervan öfkesinden geri adım atmıyordu. Gözleri kinle kıvıl kıvıldı, sesi buz gibiydi: "Artık bu kız benimdir! Oğlunuz benim bacımı kirletti. Bizde namus böyle korunur. Şimdi kızınızı alırım, evime götürürüm. Adı da berdel olur!" "Olmaz! Bu zorla! Olmaz!" diye ağladı Dicle. Ama ne annesi, ne babası, ne de çığlıklar... Hiçbiri Mervan'ı durduramadı. Dicle'yi sürükleyerek konağın dışına çıkardı. Kızın terlikleri düşmüştü. Ayakları toprağa batıyordu. Bacağına taşlar saplanıyor, canı yanıyordu. Ama acısından çok içindeki korkuyla titriyordu. Her adımda daha da yok oluyordu sanki... Mervan onu iterek arabasının arka koltuğuna attı. Kapıyı yüzüne çarptı. Dicle ağlıyordu, dudakları titriyordu. "N'olur... götürme beni... Ne olur..." Ama Mervan suskundu. Direksiyona geçti, motoru çalıştırdı. Ve gecenin içinde kayboldular. Arkada kalan tek şey... Dicle'nin düştüğü küçük ayakkabısıydı. Sessizce toprağın üstünde yatıyordu. Tıpkı onun çocukluğu gibi... Ardında, bir daha asla dönmeyecek bir masumiyet gibi.