Şeyma'dan ; Geçmiş bazen hiç geçmemiş gibi hayatımızın tam ortasında durur. Ne yapsak ne desek yüzümüze yüzmüze vurur. Ve her seferinde hatırlatır sana bir günah gecesinin meyvesi olduğunu. Araftayım...Ben Şeyma TEKİN bir günah gecesi çocuğu ve karşımda Musab... Musab ki sanki Asr-ı Saadetten cıkıp gelmis Musab Bin Umeyr... Çıkar ustune giydiğin günah hırkasını gel tövbe et diyor. Bilmiyor ki bu bende ki bir günah hırkası değil. Benim mayam günah ile yoğrulmus. Benim ellerim günah, gözlerim günah benim her hücremde günah tohumu. Ama sen o kadar temizsin ki Musab ;Cennet Irmaklarindan akan su gibi. Ama yapamam, ben seni kirletirim... Faili meçhul bir cinayet dosyası ile yolları kesişen ve katili ararken birbirini bulan iki insan. Geçmişin boynuna taktiği urgandan kurtulmak istemeyen ve hergün günaha batan Şeyma. Kaderden kaçamazsın kaderden kaçmakta kaderdir, demiş Şems.