İblis her zaman en kurnaz yönteme başvurup iyi niyetli insanların can damarından vurmaya çalışır. İlk olarak, umutlarını yok eder. Eğer birinin umudu yoksa, savaşmaya da rızası olmaz. Böylece şeytan kazanmış olur. Peki ya umut varsa?
Olsun ya da olmasın, önemli olan şey olmasa bile o umudun sende olması. Çünkü kaybedecek bir şeyi olmayan insan, umut etse ne olacak?
Ailelerimiz ve büyüklerimiz bize her zaman iyilerin kazandığını anlatırdı. Ama gerçek kötülükle karşılaştığın zaman işler değişiyor. Eğer onun senin umudunu kırmasına izin verirsen, şöyle söyleyelim ki şeytandan daha ikna edici bir varlık daha yoktur. Sana o an sahip olur.
Aslında kazanmak ve kaybetmek, ikisi de sadece ne kadar umut ettiğine bağlı olacak. Tanrı hariç kimse bunu bilmiyor. Peki onlar bilseydi, bu umutsuzluktan kurtulurlar mıydı?
Kör bir umuda bağlı hepsi. Bazılarının ise umudu yok, ama yine de kaybedecekleri bir şeyleri de yok. Bu yüzden savaşmaya devam ediyorlar. Kötüye karşı savaşıp, bunun bir gün sona ereceğini umuyorlar. Yapabilecekleri tek şey, ummak.
Ama umut gerçekten de o kadar önemli mi? Belki de değildir. Çünkü...
"Güneş sadece umudu olanlara doğmaz!"
❝Sevmek: kıskanmak, endişelenmek ya da özlemek değildir. Sevmek sadece acı çekmektir. Ve ben sevgilim. Sevgilim değil, sevdiğim. Sana her baktığımda acı çekiyorum.❞
Kendisine Lanet'in bilekliği tarafından bağlanmış bir kız. Kızın yıllardır aşık olduğu başka bir adam ve Felaket. Bu ikisi arasında kalınca hayatı iyice kötüye gider.
Kendini sevemeyip, başkalarını daha çok sevenlere...
Ve hiç sevilmeyenlere.
Kitapta şiddet, argo kelimeler, konuşmalar olacaktır. Şimdiden sorumluluk almak istemiyorum.
Kapak tasarımı yapabilecekler bana Instagramdan ulaşabilir mi?
Instagram: noradelaa