KARANLIGIN GÖLGESİ ( +18 )
  • Reads 108,201
  • Votes 2,790
  • Parts 24
  • Reads 108,201
  • Votes 2,790
  • Parts 24
Ongoing, First published Mar 23, 2016
Bazı yerlerinde +18 vardır. Ama çok güzel hikaye olacak lütfen okuyun





" arı sesini duyuyormusun ?" 
" duyuyorum peki sen  su sesini kuş sesini  böcek seslerini ağaçların yaprak sesini duyuyormusun? " 
" duyuyorum ve senin kalbinin sesinide duyuyorum ' mutluluk ' diyor . ormanın icindeki  çiceklerin rengini  agaçların rengini kuşların rengini  görüyormusun ? " 
" görüyorum özellikle senin gözlerindeki  mavi rengi görüyorum  okyonusun derinlerinde  peki sen su kokusunu  çiçek kokusunu ağaçların kokusunu toprak kokusunu alıyormusun ?"

" hepsi ayrı güzel kokuyor ama senin teninin bahar kokusu kadar beni mest etmiyor " 

Beren babasının yokluguyla acı çekerken  ihanete katlanabilir mi?

Tufan kendi cehenneminde bogulurken cehennemine çat kapı gelen meleğini  koruyabilecekmi? 

Düşman  hiç ummadığın yakın biri çıkınca yaralı olan kalp daha ne kadar  yara  alabilirdiki ?  
O kalbi  iyileştirmek mi  kolay  yoksa  öldürmekmi ? 

" kim bilebilirdiki   okyanus mavisinde en kıymetli olan inci  , tufanın mavi gözlerinde  Beren'in olduğu gibi " 



Okumaya devam edin her zaman takipte kalın sevgilerimle ♡♥♡
All Rights Reserved
Sign up to add KARANLIGIN GÖLGESİ ( +18 ) to your library and receive updates
or
#538oyun
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) cover
EKSTREM cover
GÜL GÜZELİ cover
GÜNAHA DAVET ( +24 ) cover
Takıntı cover
orenda +21 cover
Dağ Başında Aşk (Tamamlandı) cover
delibal cover
Beyefendi /yarı texting/  cover
Çilem (Kitap Olacak) cover

MAHİ (Mahalle Hikâyesi)

26 parts Ongoing

Yetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı. "Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi. "Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?" Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu. "Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.