Yaşamak nefes almaktan ibaret olsaydı,
Aldığımız nefesi geri vermezdik!
Yazmak.
Nefes almak benim için. Aldığın nefesten kimse haberdar değilse nefes almaktan vazgeçermisin?
Bilerek ölüme terkedermisin kelimelerini? Henüz söyleyeceklerim var benim. Yazacak çok şeyim...
Boşaltamadım daha eskimiş, pörsümüş buruşuk kalbimi. Sanırım boşalacak gibi durmuyor! Daha çok yer kaplayacak , beyaz sayfalarımda kara lekeler halinde..
Söylesene dinleyecek kimsen yoksa yada anlayacak kimsen yıldızlarla konuşmaz mıydın sende? ya da oyuncaklarla?
Beyaz sayfalara acımadan akıttım tüm zehrimi, pan zehiri ile beraber çünkü yıldızsız geceler gördüm ben, oyuncaksız evler.!
Kelimelerle arkadaş oldum çoğu zaman. Saklanbaç oynadık bazen ben içimde kaybolurdum o belli belirsiz tasvirlerle buluverirdi beni. Ben dizlerime kapanmış kendi içimdeki bataklıklarda bocalarken o yardım etmezdi!. Yalnızca anlattı beni, karanlık rutubetli dünyalarımı anlattı.! Anlattıkça nefes aldım ben anladımki rutubetli dünyalarım bana tek nefeslik yer bırakmamış. Ve kelimeler;her döktüğümde nefes alırım.
ben dünyaları terkedemiyorum. Bırakıyorum onlar beni terk ediyorlar ve her terk edilişte daha çok yer buluyorum yaşamak adına nefes almaya... Belki bir gün ben de sığarım dünyaya. Taşmaktan korkuyorum ama, taşıp insanlara bulaşmaya..