Her toplum ve millet ait olduğu medeniyet sınırları içersinde veya etkileşime girdiği medeniyetler çerçevesinde düşünür ve hayatını ona göre biçimlendirir. Türklerde ilk başlarda kendilerine has özelliklerle düşünmüştür. Bu çerçeve de geleneksel Türk dinin doğması gerçekleşmiştir. Zamanla diğer medeniyetlerle de tanışınca, bu medeniyetlerin dinleri ile de haşir neşir olmuşlardır. Tarihe yön vermesi bakımından din tarihi, her zaman merkezi tarih olma özelliğini korumuştur. Diğer tarihler, din tarihi gibi bir merkezi yapıya sahip olamamışlardır. Hatta dinler, hakim olduğu devirler kadar kenara itildikleri devirlerde de canlılığını korumuştur. Türklerin dini inançları da bu şekilde araştırıcıların dikkatini çekmiştir.