Mükemmel giden bir hayatım, hayatımın anlamı beni seven ve aşık olduğum bir kocam vardı. Daha doğrusu ben öyle sanmıştım... Beni sevdiğini, benimle aşık olduğu için evlendiğini düşündüğüm adamın benimle iğrenç bir intikam hırsı yüzünden evlendiğini öğrenene kadar böyle düşünüyordum. Onunla evlendiğimden beri hayatım resmen cehenneme dönmüştü. Oysaki nasıl da aşıktım... Kalbimin kapılarını gerçek anlamda açtığım ilk adamdı. Gerçi bana yaşattıklarından sonra ona adam demek ne kadar doğru bir tabir olduğu tartışılırdı ama sevmiştim. Gerçekten içimdeki kelebeklerin katilinin zamanı geldiğinde ruhumunda katili olabileceğini bilemeden sevmiştim. Güvenmiştim... Anneme karşı gelecek kadar, çevremdekilerin uyarılarını hiçe sayacak kadar ve bana bakışlarından bile belli olan nefreti göremeyecek kadar güvenmiştim. Dayanmıştım... Tüm yaptığı işkencelere, hakaretlerine ve davranışlarına dayanmıştım. Aşık olduğum için de aptal gibi herşeye göz yummuştum. Tabi sadece aşık olmam değil karnımdaki minik can da etkiliydi. Bebeğim olmasa belki de bu kadar katlanamazdım... Beni sevmediğini anladığımda ise herşey için çok geç olmuştu.. Pişman olacaktı... Elbette yaptıkları yüzünden vicdanın çığlıklarını duyacaktı ama onun için de çok geç olacaktı. O gün ise çok yakındı... Onların hikayesinde masum olan taraf yoktu. *Kadın gözü kapalı bir aşık olduğunda; *Adam ise körelmiş hırsının kurbanı olduğunda masumiyetlerini pişmanlığı iliklerine kadar hiseedinceye dek kaybetmişlerdi. Yayınlanma tarihi ~ 12.04.2016~ Tüm hakları saklıdır.