İntikam Savaşları

"Lütfen gözlerini kapatma. Lütfen." dedikten sonra dudaklarından bir acı iniltisi duyuldu. Ellerini sımsıkı tutuyor, bir elimle kafasını dik tutmaya çalışıyordum.

"Sende benim kadar hissediyor musun?" dedi ve yaşlı gözlerime tutkuyla baktı. Kafamı olumsuz salladım. Dudaklarımı birbirine bastırarak bağırmamaya çalışıyordum.

Gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. "Ölme. Lütfen ölme." Haykırıyordum ve sesim boş ormanda yayınlanıyordu. "Belki de son kez bana meleğim der misin?" dedikten hemen sonra ağzından minik bir damla kan boynuna akmaya başladı.
"Meleğim." dedim en içten sesimle. Belki de dudaklarım değil, kalbim söylemişti.

Gözleri dudaklarıma kaydı. Kendini konuşmaya zorluyor, ama başaramıyordu. Gözümden koca bir damla yaş elinde tuttuğu silahın üstüne düştü. "Onu mutlaka öldürmelisiniz. Y-yoksa çok insan ölür."

Kafamı salladım. Ne diyebilirdim ki? Elimi son kalan gücüyle sıktı.

"Öldürün onu."

"Öldüreceğim."