Alaycı bir gülüş yerleştirdi suratına. O sert ela gözlerini, toprak rengi gözlerimden ayırdı ve etrafa bakmaya başladı. Sert yüz hatlarına eşlik eden elmacık kemikleri vardı. Ve ufacık bir mimiğinde ortaya çıkan gamzeleri bütün sertliğini yok edip, onu tatlı gösteriyordu.
Kısa bir süre etrafa göz gezdirdikten sonra elini arkasına attı ve sert birşey bel boşluğuma baskı uyguladı. Kafamı yavaşça belime baskı uygulayan şeye çevirdiğimde bunun bir silah olduğu gördüm. Gözlerim kocaman olurken, çığlık atmak için ağzımı açmıştım ki boşta kalan eliyle ağızımı kapattı. Kulağıma yaklaşarak, "Bana bak aptal, ya o sesini keser evine siktir olup gidersin, yada ben bugün ki kurban listeme yeni birini eklerim." Her kelimeye baskı yaparak kurduğu cümle iliklerime kadar titrememe sebep oldu.
Alin, Kiraz çiçeği mahallesinde kendi halinde yaşayan bir kızdır. Ancak bu sade yaşamı, mahalleye geri dönen arkadaşının abisi Kılıç ile bozulur.
Bazen bir salıncak, bir kıvılcımı doğurur.
...
Şimdi izninizle size soruyorum.
Siz de bizimle salıncağa binmek ister misiniz?
Unutmayın, salıncaklar sadece mutlu etmez. Aynı zaman da yakar. Öyle bir yakar ki mutluluk duyarsın alev almaktan.
Ta ki kül olana kadar.
...