Yaşamın tüm şartlarına kafa tutacak kadar cesur, erkek kavgasına girecek kadar sert ve korkusuz olan Derin, dışarıda gördüğü yavru bir köpeği, hırkasına sarıp veterinere götürecek kadar merhametlidir. Erkeklere: '' Oğlum sana bi koyarım duvara yapışırsın sonra insanlar ibret alsın diye öylece bırakırım.'' diyen bir kızdı Derin. Dar kot pantolonlu, beyaz gömlekli, siyah converse'li bir gençti. Mahallenin biricik ''Derin Abisi'' idi. En sevdiği şeyler; sütlü çikolata yemek, odasında tek otururken kulaklığı takıp sesinin kötülüğüne aldırmadan şarkı söylemek, sıkılınca herkesten gizli şiir yazmak ve içini mısralara dökmekti. Derin'in macerası yatılı bir okula başladıktan sonra başladı. Bakalım hayatındaki değişimler neler olacaktı...(O, kendi isteği ile değil, hayatın şartları ile değişti)(asla kötü alışkanlıkları olmadı, duruşunu bozmadı)