
"Esila koooş!" Nerden geliyordu bu ses? "Durma! Koş! Uzaklaş!" Nerden geldiğine anlam veremediğim bir bağırma kulaklarımda yankılanıyordu. "Esila git burdan! Geliyor!" Biri son nefesinide bana bağırmak için kulanıyor gibiydi. Ama kimdi? Üzerime doğru gelen ayak sesleri. Biri aceleyle üzerime doğru geliyordu. "Esila seni yakalamasına izin verme! Koş!" Bir yandan canı çıkarmışcasına bağirma sesi, diger yandan üzerime doğru gelen ve hızlanmaya başlıyan ayak sesleri. Hiç düşünmeden korkuyla koşmaya başladım. Her adımımda hızlanan kalp atışlarım. Ne kadar hızlı koşduğumu bilmiyorum ama rüzgarı kulaklarımda hissediyordum. Kalbim delice atmaya baslamışdı, vücudumdan her an fırlayacakmış gibi. Daha fazla koşabiliceğimi sanmıyordum. Nefes almakta zorluk çekiyordum artik. Durmak zorundaydım. Ayaklarım daha gitmiyordu. Olduğum yerde öylece kaldım. Hızlı kalp atışlarım, düzensiz nefes alışlarım ve ağırlaşmış olan ayaklarım. Gözlerimi etrafımda gezdirirken kap kara bir yolda olduğumu farkettim. Etrafı aydınlatan sadece loş bir sokak lambası. Ellerimde bir sıvı hissediyordum, bunu şimdiye kadar nasil farketmemiştim ki? Başımı ellerime doğru eğip, gözlerimi ellerime sabitledim. Ellerimi neden yumruk yapmıştım ki? Avuçlarımı zorla açmaya çalışırken, kırmızı bir sıvı akıyordu. Kan? Ellerim kan içindeydi. Buda ne oluyordu şimdi? Ensemde bir sıcaklık. Biri nefes alıp veriyordu. Ben ellerime odaklandığımda, biri yanıma yaklaşmış olması lazımdı. Gözlerimi sabitlemiş olduğum ellerimden çözüp, yavaşca arkamı döndüm. Karanlıklar içinde biri. "Esila.." Boğuk ve korkutucu bir ses tonu.All Rights Reserved