Yağmur uzun sarı saçlarımın ucundan küçük damlalar şeklinde akıyordu. Bankta oturmuş öylece ağlıyordum. Şimşek öfkemi dile getirircesine şiddetle çakıyordu. Deniz öfkelenmiş kıyıya dalgalarını daha sert bırakıyordu. Omzunda bir el hissettim. Korkup kaçmak yerine arkama baktım. Mavi gözleri görmem bir oldu. Ayağa kalktım. Çok geçmeden o da yanıma geldi. Öfkeyle suratına bir tokat vurdum. Tokatın etkisiyle suratı yana doğru savruldu. Bana döndüğümde elimi tuttu ve beni kendine çekti. Nefesi nefesime değerken ıslak saçı anlımı ıslatıyoru. "Özür dilerim," dedi ve beni öptü. Bu ani hareketin şokuyla ne yapacağımı bilemiyordum. dudaklarımı serbest bırakınca nefes nefese kaldık. "Özür dilerim sana bunu yapmamalıydım. Lütfen affet," dedi kısık nefesleri arasında ve beni tekrar öpmeye başladı.