Kum Kelepçe ( Kum Diyarı Aşkları-1/ Tamamlandı)
  • Reads 1,224,760
  • Votes 73,765
  • Parts 99
  • Reads 1,224,760
  • Votes 73,765
  • Parts 99
Complete, First published Apr 02, 2016
Ankara'nın kalabalığında başlayıp, Arap diyarının ıssız çöllerine mahkûm, deli bir sevda.
İki kor yürek ve büyük bir acı. Dili ile değil ahireti ile seven bir adam, tutsaklığın da aşkı bulan güzel, mahzun bir peri. 
Kandırılarak, hükmü-aşka mahkum edilen Yıldız ve istediğini almak için her yol mubahtır diyen sultan Malik Bin Esved. 
 Adamın çektiği acıya tanık olurken uslanışını görecek. Kadının, kumdan kelepçelerle kapana kısılan çırpınışlarında kurtuluşunu dileyeceksiniz...

 Dudaklar birbirine kilitlendiğinde ikisinin de aklında ki tek beden tek ruh olmaktı. Sırları, korkuları ve gelecek pişmanlıkları kalın siyah kumaşların gerisinde bırakıp kapattılar perdelerini.  Şimdi aşk zamanıydı şimdi ellerin, dillerin, gözlerin zamanıydı. Birbirlerine yaklaştıkça ırak geliyordu milimler bedenlerine ve daha da sokuluyorlardı birbirlerinin tenlerine...
                   MALİK KAPIDA BEKLERKEN  CEHENNEMDEN KAÇIŞ YOKTUR!!!
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Kum Kelepçe ( Kum Diyarı Aşkları-1/ Tamamlandı) to your library and receive updates
or
#7malik
Content Guidelines
You may also like
CAM FANUS by LinaKarlina97
36 parts Complete
"Yapma, n'olur," dedi ve ben ilk defa onun birine yalvardığını gördüm. Ben onun gözlerinde ilk defa yaş gördüm, yüreğim dağlandı. "Olması gereken bu," kelimeleri çıktı lâl olmuş dilimden. Başını iki yana salladı. "Bu değil, bu olamaz," dedi. Kollarımdan sıkıca ama acıtmayacak şekilde kavradı. "Bizden vazgeçme, bırakma ellerimi!" "Tutamadım ki," diye fısıldadım. Tutturmadılar. "Gidelim," dedi bir ümitle. "Gidelim, nereye istersen oraya gelirim seninle. Yeter ki gitme benden," dedi. "Gelemedim ki," diye fısıldadım. Bırakmadılar. "Vazgeçme!" diye yakardı bana. "Senin için savaşmaya razıyım ama seninle savaşamam. Sana ihtiyacım var!" dedi. Seni azat ediyorum. Bana bir adım attı. Topuklu ayakkabı giydiğimde benden bir baş uzun olan adamın boyun girintisine son kez sokuldum. Ezberlediğim kokusunu son kez içime çektim doyasıya. Yutkunamadım, aldığım nefesi veremedim. Sıtma tutmuşçasına titrerken ısısına sığındım bencilce. "Yapamam," dedim. Geri çekildim, yüzüne baktım uzun uzun. "Güzel bir rüyaydı yaşananlar," dedim, sesim titremiyordu ama içinde depremler oluyordu. Feryat figan çırpınıyordu ruhum. Kendi ruhumu onun ruhunu kurtarmak için katlettim. "Hayır," dedi. İradesizlik yapıp kirli sakallı esmer yüzünü okşadım. "Her şey için teşekkür ederim," dedim. Gözlerinden süzülen yaşlar ellerimle buluştu. "Bırakma bizi," diye yalvardı. "Sensiz yaşamayı hatırlatma bana, sensiz yaşamak zorunda bırakma beni." "Kendine iyi bak," dedim ona. Kalbim sana emanet. Cehennemime kendi ayaklarımla giderken arkamda kalan adama içimden haykırdım. Çok seviyorum seni sevgilim, senden vazgeçecek kadar çok. Özür dilerim, senin kadar savaşçı olamadığım için, savaşmayı bilmediğim için. Özür dilerim, seni mutlu edemediğim renklerini soldurduğum için. Ben bizim için kendimi feda ederim, sen bizim için kalbimizi koru. Hoşça kal sevgilim, en sevgiliye emane
İKİ YABANCI by ozgenrts
26 parts Complete
Soğuktan donmuş ellerini cebinden çıkardı. Sadece bir kez kapıya vurması ile kapının açılması bir olmuştu. Hazırlıksızca karşısında duran adama baktı. Uzun saçları, kafasına taktığı berenin altına gizlenmişti. Sakalları her zamankinden daha da karışık ve uzun gözüküyordu. Kenarları kırışmış, çizgiler ile dolu gözleri dolu doluydu. Yaşlı yüzünde hüznün fırça darbeleri vardı. Sessizce, ağ tutmaktan halat bağlayıp çekmekten nasır tutmuş ellerini kapıdan çekerek geriye doğru adımladı ve içeriye girmesine izin verdi. Bu daveti bekletmeyip kar tutmuş botlarını önemsemeden, üşüyen ve gerilen bedenini sıcacık hava ile buluşturdu. İçeride yalnızca bir kanepe, üzerinde çaydanlık bulunan ve çıtırtılı sesleri ile insana huzur veren eski bir soba vardı. Başka bir zaman olsaydı, sobanın o sıcak ve dosthane kucağına kıvırılır keyfini çıkarırdı. Ancak bu şimdi imkansızdı. Kanepenin hemen çaprazında duran masanın üzerinde camdan yapılmış bir sürahi ve bardak duruyordu. Sonra onu gördü, battaniyesinin içinde tıpkı bir melek gibi uyuyordu. Dudakları pespembe bir düğmeyi andırıyordu. Küçücük diye düşündü, ne kadar da masum. Teni bembeyaz, kirpikleri uzundu. Kaşları neredeyse yok gibiydi. Gülümsedi bir an onun güzelliğine. "Herhangi bir değişiklik yok değil mi kararında?" Yaşlı adamın sesi ile ona doğru döndü. Yüzünde gördüğü endişeyi anlayışla karşıladı. Çünkü onunda içinde endişe fırtınası kopuyordu. "Hayır, Ali Osman Bey. Ben size bir söz verdim, bir anlaşma yaptık. Şimdi geri dönemem." Ali Osman, rahatladığını belli edercesine bir nefes verdi dudaklarından. "Senin bana ihtiyacın var, benim ona. Onunsa sana. Bunu sakın unutma." ©Tüm hakları saklıdır.| ©All Rights Reserved. -Yalnızca bu sitede yayınlanmaktadır. Başka hiçbir yerde iznim dahilinde yayınlanmamaktadır. Eğer kopyasına rastla
You may also like
Slide 1 of 20
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
KIR PAPATYASI (Affeder Mi Aşk Bizi Serisi ) cover
GRUBA HOŞ GELDİNİZ cover
CÜDÂ | Tamamlandı cover
GECE GÜNEŞİ cover
Kum Taneleri || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli-1] cover
KOR KIZILI #wattys2022 cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover
BOZBEY cover
CAM FANUS cover
GİRİTLİ (TAMAMLANDI) cover
Zeytin Dalı cover
Takıntı cover
MÜPTELA (tamamlandı) cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
İKİ YABANCI cover
İKİ DELİ BİR SEVDA (DAVA SERİSİ 4) cover
Lafügüzaf  cover
BERDEL (+18) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover

GÜN TABAĞI | TEXTİNG

35 parts Ongoing

Annesinin telefonunda dolanırken gördüğü bir fotoğrafla, annesinin gün arkadaşının torununu beğenip, ona mesaj atan Defne'nin hikayesi. Argo içerir.