Bizim Bebeğimiz
  • MGA BUMASA 121,570
  • Mga Boto 4,392
  • Mga Parte 32
  • MGA BUMASA 121,570
  • Mga Boto 4,392
  • Mga Parte 32
Ongoing, Unang na-publish Apr 04, 2016
Mature
Papatyaları hep çok sevmiştim.
Hâlâ severim.
Emire baktığımda elimi tutmuştu.
Ben bu bahçedeki tüm papatyalara senin adını vermiştim.
Ve ne zaman gelsem buraya onlara hep senden bahsetmiştim.
Kirpik uçlarından öpeceğimi söylemiştim onlara.
Öpüp saçlarına papatyalar takacağımı.
Benden sonra saçlarına hangi adam dokunursa dokunsun ne papatyalar takacak nede onları yerinden çıkaracak.
Seni seviyorum Gamze deyip yanağımı öpmüştü.
Ve beni alıp yanımızda olan salıncaklara götürmüştü.
Oturduğumuz da elini cebine atıp bir kutu çıkardı.
Gözlerim bir kez daha dolmuştu.
Kutuyu açıp içindeki tektaşı çıkarmıştı.
Elime takıp alnımı öpmüştü.
Emir bilgili kültürlü kendini geliştirmiş bir adamdı.
Hayatım boyunca hiç merak etmediğim bir şeydi yüzüğün neden yüzük parmağına takılması.
Bir sitede okumuştum aynen şöyle diyordu yazıda.
Evlilik yüzüğü neden yüzük parmağımızdadır?
Yani neden işaret parmağı, baş parmak, serçe parmak değil de yüzük parmak...
Evlilik yüzüğü ilk defa eski Mısır prensesi Nefertiti takmıştır.
Yüzyıllar sonra anlaşılmıştır ki direkt kalbe giden tek damar evlilik yüzüğünü taktığımız parmaktır.
Başka hiçbir parmağımızdan kalbe giden bir damar yoktur.
Yani adam seni kalbimle kabul ettim.
Sen ki beni papatyalara anlatan adamsın.
Bir papatya ne kadar uzağı görebilirse
O kadar yakın kalplerimiz.





Emir and Gamze...

Aşk yıllar sonra yolumuzu birleştirdi ve ben sevmeyi senden öğrendim...
All Rights Reserved
Sign up to add Bizim Bebeğimiz to your library and receive updates
o
Mga Alituntunin ng Nilalaman
Magugustuhan mo rin ang
Magugustuhan mo rin ang
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Yazgının Oyunu cover
KÖYLÜ GENÇLER (+18) cover
Rus mafyası / Yarı Texting  cover
Yirmi Dokuz cover
SERENDİPÇE cover
(+18)Seks Hikayeleri cover
Güneş Çiçeği | yarı texting 𓍯𓂃 cover
BERDEL (+18) cover
Love Me Again |Taekook| cover

Lafügüzaf

25 Parte Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.