ÖLÜMÜN UTANGAÇ BALESİ Güneşe bir öpücük kala üşümekti seni sevmek, Yıldızsız gecelerde dilek tutmak, Bir papatya destesinin içinde on birinci gül olmaktı belki de... Seni sevmek, Islak çıktığın yağmurun altında kurumaktı, Dağda ağlayan yakamoz, Doğduğunda gülen bir bebekti, Bir kelebeğin gözyaşı belki de... Yüksekten korktuğu için yüzmemekti seni sevmek, Afrikalı bir çocuğun lunaparka gitmesiydi, Adaletin yerini bulması, İncir ağacında kiraz, Ya da kitap sayfalarında kayıp ölüm ilanı... Üryan bir kadındı bir çocuğun gözlerinde seni sevmek, Kadim zamanlardan gelen bir kehanet, Sinagogta aforoz olan bir imam, Yangın sonrası toprak kokusu, Ya da çalınan sigaradan sonra baba korkusu... Seni sevmek, Pamuktan kayıklarda taştan küreklerle yüzmekti, Mutluluğu var sanıp ümitlenmekti belkide... Böyle bir şeydi işte seni sevmek, Sondan uca gariplik, İmkansızlıklardan bir tutam, Gürül gürül yanan soba soğukluğunda portakal kurusu, Ne bir eksik ne bir fazla, Doyasıya sendin vesselam..