Uzun bir başlangıcın başı gibiydi hayatım ;masum değil, suçlu değil ama bütün yalnızlığı içinde barındıra bilen .
Keskin bir nefesin kalbimi fethi gibi, acısız ama acımasız kabusların ortasıda ansızın çıka gelen bir yardım gibi ama; aslında bekleyip gelmeyen yardımımdı o. Sesiz anne gibi, ölen baba gibi, kimsesiz mendil satan çocuklar gibi, hatasız olup namus uğruna ölen genç kızlar gibi. Her gün süregelen katliamlara şahit olmuş ben sen ve onlar kendi yanlışımızı fark edenlerdeniz ama o ,acımasız olanlar bize hiç katılmayacak, bizi her gün hor görecek.
Kalpsiz kalacaklar ben ve sen gibi olmayacaklar,çünkü bizim gerçek bir kalbimiz var . Çürümemiş, paslanmamış, kararmamış, saf olan bir kalbimiz var, bunu onlarda biliyor .
Ben senin iç sesinim. Ben bugün evsiz kalan hasta bir senim. Ben bugün ölüp yarın çürüyen senim ve ben bir ruhum ama ruhum bende değil bir vücudum sadece bu kara dünyaya sıkışan ölüyüm. Kabul görmeyen bir ölü.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."