KALEM HIRSIZI
  • Reads 72
  • Votes 4
  • Parts 2
  • Reads 72
  • Votes 4
  • Parts 2
Ongoing, First published Apr 12, 2016
Elleriyle kulaklarını kapatmaya uğraşmadı bile. Alışmıştı artık. Her gün okulda öğretmen gelmeden önce herkes ilk okul çocuğu gibi amaçsızca çıldırıyor, şımarıp,bağırıyordu. O hariç...

O sevmezdi böyle şeyleri. Ne diye deli gibi çırpınıp dursundu ki? Sınıftakilerin çıldırması yeterince ses kirliliği oluşturuyordu. Bir de bu tabakaya kendisi katkıda bulunmayı istemezdi. Her zamanki gibi sırasında sessizce oturur,öğretmeni ve beraberinde başlayacak dersi beklerdi.

On sekiz yaşındalardı ve bu kudurukluğu saçma buluyordu. O kendini büyük sananlardan değildi. Ama ilkokul çocukları gibi şımarıklardan da değildi. Saf veya umursamaz asla. Ya da masum. Asabi ve sert hiç değildi. Sessiz sakin olduğu da pek söylenemezdi.

Neden kendini bir gruba sığdırmaya çalışsındı ki? Herkesin olduğu gruplara gerek yoktu. Kendi karakteri ve kişiliği bambaşka bir grup kuruyordu. Ama bu grup tek kişilikti...
All Rights Reserved
Sign up to add KALEM HIRSIZI to your library and receive updates
or
#736melek
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
29 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  by mezopotamyali_yazar
51 parts Ongoing
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmıştı. Nefret dolu gözlerle de Evin'in gözlerinin içine bakmıştı. Evin onun düşmanıymışcasına ... Ki Evin, Kazım Ağa'nın düşmanı olmuştu da . Amcaoğlu Armanç kızı Berze'yi kaçırdığı için . Bu da ister istemez Kazım Ağa'nın dahada çok öfkelenmesine neden oluyordu. Evin'e ise bedel ödemek düşüyordu ... Kazım Ağa karşısında olan genç kızın yeğeni olduğunu unutarak ona düşman gözüyle bakıyordu. Saçlarından sürükleye sürükleye ... Evin ise daha fazla dayanamayıp küçük bir kız çocuğu misali sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı . Babası ve abisi saçlarını okşamaya bile kıyamazdı . Peki ya karşısındaki adam ??? O işte tam tersiydi ... Öz be öz dayısı olan Kazım Ağa hiç acımadan Amed sokaklarında saçlarından sürüklüyordu . Zagros konağına götürmek için... Evin'in , Zagros konağına gitmemek için yere düşüp yaralanmalarını umursamadan . Zagros konağının önüne gelmeleriylede Kazım Ağa , Evin'i bir paçavra misali avluya atmıştı. Evin'in bedeni soğuk zeminle buluşurkende yüzüne daha fazla darbe almamak için avuç içlerinden güç almıştı. Gözlerine iki çift siyah kunduranın belirmesiylede Evin yavaşça başını kaldırmıştı . Gördüğü iki çift gözlede utançla başını eğmişti . Amed Zagros... Kazım Ağa onu Amed'in ayaklarının önüne atmıştı. "" Armanç iti Berze'yi kaçırmış !!!"" Dedi Kazım Ağa . "" Berze'ye karşılık Evin !!!"" Dedi nefretle . KİTAP YAYINLAMA=21 TEMMUZ 2023 WATTPAD PLATFORMUNDA YAZILAN AMED'İN MEZOPOTAMYASI ADLI İLK VE TEK KİTAP!!!
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
Kocamın Patronu cover
Fındık Tarlası cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
SARKAÇ cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
Kara Gül  cover
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  cover
Lavin cover

GECENİN İZİ

29 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....