Aşk, anlaşılması güçtü her zaman. Bazen ilk görüşte yakalar, bazen ilk öpüşte, bazen de zamansız bir bakışta esir alırdı kendine. Kuralları olmayan bu duygu bir insana kanat takıp havalandırabilir, ama elini kolunu bağlayıp hayatının akışını da çıkmaz yola sokabilirdi. İki çift gözün buluşması, kalbin aynı ritimde atmaya başlaması, ruhların birbirine karışması, zamansız, nedensiz, kuralsız. Gerçekliği akla sığmayan duyguları kurgu denen kelimeyle sarmalamak, hayalle gerçeği bile isteye karıştırmak, kameralar yokken role başlayıp; kayıt denildiğinde önceden yazılmış kelimelerle de olsa, gerçek bakışlarla, asıl olduğun kişiye dönmek.
Bu onların keşmekeşlerinin özetiydi aslında, sonunu göremedikleri bir hikayeydi. Belki her masal gibi bitecekti; belki gömüldüğü kalplerde üstü kabuk bağlamış bir yara gibi kalıp sürecekti. Ama gerçekti, her gün uğultudan uzaklaştıklarında döndükleri rutine, gülümseyip aşık rolü yaptıkları ama senaryolarını anlık uydurdukları insanlarla oynadıkları sahnelerden çok daha gerçek.
*Bu hikaye tamamen kurgudur, asla gerçeklik iddiası taşımaz, ola ki benzerlik varsa tesadüftür. Yazar karakterlere ismini veren kişileri tanımaz, öyküsündeki karakterlere hayat verdikleri için sadece teşekkür eder. *
Kapak: @clearetred from twitter
Kod Adı Aşk'tı. O Vural Karalı idi. Oyunlar adının bir parçası olmuştu. Bu sefer Cüneyt karakteriyle, genç bir kızın kalbini çalacaktı.
Sahtekarlıkla, kandıracağı kurbanı Derin Erbay saf güzelliğiyle onu cezbecek ve yasakların son raddesine getirecekti.
Vurak Karalı herşeye inat bir yasağı çiğneme kararındaydı. Ya onunla sevişecekti ya sevişecekti! Yalnız o yasağı çiğnediği an, belki ikisi de ölecekti. Bu oyunda tutkuyu yok edecekti, etmeliydi. Aksi taktirde Derin Erbay mezara bir çiçek misali gömülecekti.