"Mavi yıldızlar genç, sarı yıldızlar orta yaşlı," gözlerimi kısarak ondan yana döndüm, ela gözlerini kısmış gökyüzüne, parlayan yıldızlara bakıyordu. Bakışlarımı ondan alıp baktığı yıldızlara çevirdim. "Kırmızılar yaşlı ve küçük beyazlar ölümün eşiğinde."
"Ölümün eşiğinde," Kısık bir sesle dediğini tekrarladım. "Kendimi o küçük beyaz yıldızlar gibi hissediyorum."
"Seni anlayabiliyorum."
"Anlayabildiğini biliyorum."
"Gökyüzü bir hapishane, yıldızlar müebbet yemiş. Ne kaçabiliyorlar ne de bir santim uzaklaşabiliyorlar bulundukları hücreden. Arada bir cesuruk yapıp kelepçelerine aldırmadan kendini aşağıya bırakanlar var. Bir parça özgürlük için hayatından feregat edenler...Ay'ı gardiyan olarak dikmişler milyarları gözetsin diye ama gardiyanın haberi olmadan milyonlar inmiş yeryüzüne."
"İntihar edenlerden birinin durağı senin gözlerinmiş galiba, milyarlara meydan okuyacak kadar güzel parlamalarımın başka bir açıklaması olamaz."
Siz: hocam ben yapamıyorum
Siz: valla olmuyor
Siz: azcık yiyeyim ya nolur
Siz: vallahi bakın söz yemicem bi daha
Siz: tatlıyı yasakladınız anladım
Siz: ama bari azcık baklava yiyeyim
Diyetisyenim: olmaz bence.
Diyetisyenim: baklavada kalorili
Siz: öldürmek istiyorsun beni hocam