Neyin cezası bu bilmiyorum ama bu yoğum bakımdan sağ çıkması için elimden geldiğince dua ediyorum. Üzerime atılan bi iftira bütün hayatımı mahvedecek.... "Hep senin yüzünden kocam bu halde" Azad'ın annesi zaten bana patlamak için gün ararken bu bahanesi oldu. Gözüm Azad'ı aradı kafasını duvara yaslamış bir noktaya tek odaklanmıştı. Karnımın büyüklüğünde dolayı fazla hareket edemiyorum ama yinede oturduğum sandalyeden kalktım. Azad'ın yanına yaklaştım. Yüzünü bana çevirince ağladığını gördüm. Şahbikan ağası Azad Şahbikan ağlıyor. Içim yandı onu bu şekil görünce. Dayanamadım bende izin verdim akmak isteyen yaşa. "A-azad" zor çıkan sesim ile adını söyledim ama daha fazla söyleyecek birşey bulamadım. Bir anda kolumu çekmesi ile dışarda bulduk birbirimizi. Karnıma giren ağrıya aldırmadan Azad'a baktım... "Bu mu senin karşılığın, ben sana zarar gelmesin diye bi dertten kurtardım evlendim seninle, kabul ettim çocuğuda senide, ama sen ne yaptın yaslandığım ağacı yıktın..." Azad benim yaptığımı düşünüyor. Gör be adam gerçeği... "Defol Dilan! sen bitirdin herşeyi. Bu evliliği, bu hayatı, bu çocuğun geleceğini sen bitirdin. Şimdi elimden bi kaza gelmeden GİT Dilan." Onların ki aşk değildi mecburi bir evlilik aşkıydı ve bu evlilik ölümle sonlanabilir miydi?
50 parts