Daha 8 yaşındaydım ve geleceğe dair tüm hayallerim sönmüştü. Annem beni bırakıp gitmişti, babam ise durmadan yaptığı iş seyahatlerinden dolayı bana zaman ayiramiyordu. Ama babami cook seviyordum ,yanimda olamasa bile bana hem annelik hem de babalık yapıyordu, iş seyahatlerinde bana değişik şeyler getiriyordu. Benim tek dayanağım
babamdi. Hiç arkadaşım yoktu , ama o bana arkadaşlık ediyordu Evde ki çalışanlarin ise evde tek ben olmamdan yararlanıp rahatça bana bağırıyor ve sinirlenince vuruyorlardi . 12 yaşıma basmıştım hayattaki tek dayanağım biricik babamda gitmişti
Artık evde tek basimaydim babamdan kalan tüm paraları amcam ve halam kendileri alıp bana sadece sen Küçüksun napicaksin bu mülkü deyip dururlardi
Para düşkünü değildim o yüzden paranın gereksiz olduğunu düşünürdüm ta ki 18 yaşıma kadar
i
❝Yüzünü çok sevdim, ödünç alabilir miyim?❞ dedim birden gözlerimi gözlerine dikip. Nasıl olsa bir daha karşılaşmamız pek mümkün değildi, hem bu fırsatı kaçıramazdım hem de bu cesareti bir daha bulamazdım. Ağzımdan çıkan kelimelerin anlamsızlığıyla gözlerini kırpıştırdı.
❝Anlayamadım?❞
❝Yüzün tam hayalimdeki gibi, bir günlüğüne modelim olur musun?❞
Uyarı: Küfür ve argo kelimeler içermektedir.
Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür, gerçeklikle hiçbir bağlantısı yoktur.
Slow burn bir hikayedir.
Üniversite #1 / 16.11.2024