Odanın tavanına bir intihar ipi asılmıştı, altında bir sandalye duruyordu. Ruhum benden izinsiz bir şekilde hayallerimin elinden tutup o sandalyenin üzerine çıkarttı ve tam da yok olmaya başladığı yerden geçirdi ipi umutlarımla süslü hayallerime. Bir peçete çıkardım cebimden ve gözyaşlarımın akmasını bekledim. Ağlayamadım fakat binlerce kez parçalandım. Ruhum tam hayallerimin altındaki sandalyeyi çekecekken girdim araya. Bunu bizzat ben yapmalıydım. O an bütün yaşanmışlıklarımı toplayıp bir tekme attım sandalyeye. Geçtim bir köşeye can çekişen hayallerimi izledim. Saniyeler sonra bitti herşey. İşte bu kadardı. Yılların izi bir ipte son bulmuştu. Bir sigara yaktım hissizliğime. Bundan sonra ne ağlamak vardı ne de hayal kurmak. Hissizdim işte, bu kadar basitti.