KOSTYEV SARMALI
  • Reads 15,289
  • Votes 1,456
  • Parts 29
  • Reads 15,289
  • Votes 1,456
  • Parts 29
Ongoing, First published Apr 23, 2016
2 new parts
PANTHEA VE PETROVICH MİRASI SERİSİ, İLK KİTAPTIR. 
{Etkileri küçük de olsa, Romeo ve Juliette retelling'dir.}

🗝₊˚⊹

Rusya'nın, Romanov ailesine soyu dayanan en asil ailelerinden Petrovich'lerin son oğlu bir suikasta kurban gider. 
Yakov Petrovich'ten, öldürülen son Petrovich oğlanından 20 sene sonrasında ise, onun bir imparatorluğa çevirmek için uğraştığı örgüt kendi içerisinde bölünmüş, Çekya gücü yeniden ele almıştır. Panthea isimli uluslararası  organizasyonun içerisinde, Rusya'nın söz hakkı azalmıştır. 

Ancak Yakov aslında son Petrovich değildir ve Rodeon Kostyev ailesinin mirasını devam ettirecektir. 

🗝₊˚⊹ 


İsmim Rodeon, Rodya da derler. Dostoyevski'nin en ünlü romanı Suç ve Ceza'daki karakterin isminden geliyor. Tek bir harfi farklı, babam i harfini sevmediğinden olsa gerek onu e ile değiştirmiş. Ama sen bunu bilmiyorsun, sen benim ismimi bilmiyorsun. Ben ise, senin hakkında her şeyi biliyorum.

Kimseye söylemediğin günahlarını ve herkesten sakladığın armağanlarını. Küçük kuğu, uçmayı öğrendiğinde geleceğin ilk yer benim kollarım olacak. O güne kadar, ben seni kovalayacağım ancak sen hiçbir zaman avlanmayacaksın. Çünkü sen yakalanamayacak kadar özelsin ve en çok özgürken güzelsin.

İsmim Asena, sen hariç herkes için öyle en azından. 

Seni hatırlamadığımı sanıyorsun, unutulabilecek biriymişsin gibi. Ancak defterimin arasına yüzünü çizdiğimden beri, hayatın kendisinden bile daha unutulmazsın benim için. Ben seni sanatım haline getirdim ve bir sanatçı kendi varlığını unutsa dahi, sanatını hatırlar.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add KOSTYEV SARMALI to your library and receive updates
or
#318romantik
Content Guidelines
You may also like
HERKES KADAR KİMSE(Düzenlenecek.) by mazistra
6 parts Ongoing
!Eski kurgusudur, yeni kurgu yazarın hesabındadır! Elimdeki kan süzülüp yetimhane koridoruna düşerken aklımdaki tek şey zihnimde olan eski anılarımdan bir adamın sözüydü. "Ölmek için yaşa, yaşamak için öl." Ben hep yaşmayı seçmiştim ben hep ölmüştüm. Bir cinayet işlediğimde 14 yaşındaydım, 14'ümün elleri kan. Koridorda benden başka kimse yok, adım seslerim yankılanıyor boş beyaz duvarlarda. Ben kim miyim? Miras derler. Herkes kadar yakın herkes kadar kimseyim sana. Herkes kadar kimseyim. Miras derler. Beyaz elbisem kanrevan, yüzümde kan damlaları, elimde ise bir silah. Bir yere oturup ağlayasım var, silah ile kafama sıkasım var. Ellerim kirli, insanlar kirli. Adım atacak mecalim kalmıyor, biliyorum yaşatmayacaklar beni. Koridorun sonu gelmiyor başımı pencereye çeviriyorum. Gece kana bulanmış aynı ellerim gibi. Polis arabasının sesi duyuluyor uzaktan. Kaç diyor aklım, sık kafana diyor kalbim. Kafama silahı dayıyorum ve parmağımı tetiğe koyuyorum. Her daim kalbim kazanıyor. Polis arabasının sesi yakınlaşıyor aynı ölümün bana yakınlaştığı gibi. Ufak bir tebessüm bırakıyor dudaklarım. Biliyorum yaşatmayacaklar beni. Kaçamam kaderden fakat kaderi kendim yazabilirim. Tetiğe daha fazla baskı yaptım, pencereden bana gülen Ay'a güldüm ve sıktım. Sana bir sır vereceğim, sırlar saklanmalı unutma. O gece o yetimhane de üç kişi vardı, bir cinayet işlendi fakat iki kişi öldü. Sırlar saklanmalı, unutma. O gece o küçük çocuk ölmedi fakat ruhu binlerce kez intihar etti, onun haberi yok. Haberlerin manşeti ise belliydi. "Yıkık dökük bir yetimhanede bir çocuk cinaneyet işledi!" Kimse o küçük kızın intihar ettiğini yazmadı. !ÇALINTI GİBİ OLAYLARDA HUKUKSAL EYLEMLER BAŞLATILACAKTIR. KİMSENİN EMEĞİNİ ÇALMAK HİÇ HOŞ DEĞİLDİR!
DİVANE ✔️ by selmakeskin_
58 parts Complete
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
HERKES KADAR KİMSE(Düzenlenecek.) cover
Lunar Kiss (Negatif Öpücük) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
DİVANE ✔️ cover
Kutsal Emanet cover
GECE HIRSIZLARI cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
EKSTREM cover
22 | GECENİN SANRISI cover

Lafügüzaf

17 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellatı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.