Gülümse! Kalbime Yazıyorum
  • Reads 135
  • Votes 3
  • Parts 2
  • Reads 135
  • Votes 3
  • Parts 2
Ongoing, First published Apr 23, 2016
Gülümseyen adamın gözlerinde görmüştü kendini. Yazmıştı kalbinin en derin köşesine. Adam da öyle. Karar verdiler evlilik cüzdanında isimlerinin yan yana olmasına. Ama unuttukları birşey vardı. Burak'ı her gördüğünde Bülent zanneden Ahmet Dede...


♧♧♧♧♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧
..." Zümra neden anlamıyosun? Kimseye yürümeye mecalim yokken sana koşuyorum. Sana aşığım diyorum bakmıyorsun, sana kimseye yapmayacağım hareketler yapıyorum. Sen beni görmüyorsun, görmezden geliyorsun. Korkumdan ölüyorum o güzel maviler benim olmaz diye. Seni düşünmeyeyim diyorum. Aklım gidiyor sen gitmiyorsun Zümra. O it yüzünden erkeklere neden güvenmiyorsun? Benim suçum ne dünya güzeli? Kalbi kırık bir kızı sevmek mi?"
Dedi ve derince baktı uçsuz bucaksız okyanusa. Genç adamın gözünden bir damla yaş sonsuzluğa doğru düşmüştü. Derin kahverengilere veda eden gözyaşları derin iç çekişlerle birlikte sonsuzluğa uğurlanıyordu. Genç kızın dudaklarından titrek bir nefes geçti. İşte bu bir konuşmanın habercisiydi. Genç adam yavaş yavaş bahşediyordu gözyaşlarını toprağa. Sarfedilen cümlelerden sonra ya bir Anka Kuşu gibi birbirlerinin küllerinden doğacak yada birbirlerini küle çevireceklerdi. Zaten hayatta böyle ani değil miydi?
Fısıltı gibi konuşmaya başladı genç kız.
"Benim ilk aşık olduğum adam beni ölümüyle terk etti. Babam... Beni hiç bırakmaz dediğim adam beni bıraktı. Sonra ben
All Rights Reserved
Sign up to add Gülümse! Kalbime Yazıyorum to your library and receive updates
or
#19modellik
Content Guidelines
You may also like
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
75 parts Complete
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
K.Ö.Z  [✔️] by muhayyell_
35 parts Complete
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hikayesi... KÖZ; Sırrını gel sen çöz... Alıntı; Sanki bir filmin içinde gibiydim tam şu anda. Ağır çekimde kafamı Ömer'in baktığı yere çevirdiğimde yüreğime bir kor düştü. Elim göğsüme giderken, endişeyle yutkundum. Bedenimdeki bütün kan akışı hızlandığında bunun gerçek olmadığına inanmak istedim. Hiçbir gerçeği bu denli hayal olarak dilemediğime yemin edebilirdim. Zeyd... Evlendiğim adamın kardeşi, yüreğimi enkaza çeviren, kazıya kazıya içimden atmak için aylarımı zindan ettiğim Zeyd miydi? Başıma saplanan ağrılar dünyamı döndürürken tutunacak bir dal aradım. Kocam kardeşine sıkı sıkıya sarılırken yanında solan beni görmüyordu. Arkamdaki sandalyeye aniden oturduğumda Ömer'in ve... Onun dikkatini çekmiştim. "Katre! İyi misin?" diyen Ömer endişeyle yüzümü avuçladığında ona bakmak için kalkan gözlerim yanındaki adamın, Zeyd'in keskin bakışlarıyla kesişti. Göz bebeklerim titrerken onun bakışlarında yalnızca soğukluk vardı. Buz gibi... Donuk ve hiçbir kaygı barındırmayan gözleri abisinin ve benim üzerimde gelip gidiyordu. İnsan biraz olsun endişelenmez miydi? Benim tanıdığım Zeyd, bu muydu? Bayılmak üzere olan bir kadına şefkatten yoksun bakışlar atan bir adam mıydı o? Anlamsız sessizliği Zeyd'in bozmasını beklemediğimden, konuşmasıyla yeniden ona bakmıştım. "Allah mübarek etsin..." derken gözlerine tırmanan harelerim mahçup bir ifadeye bürünürken zoraki çıkan son kelimesi bütün gerçekleri bir tokat gibi yüzümüze çarpmıştı. "Yenge." ~ (Çalıntı, kopyalanma ve kurgunun başka şahıslar tarafından yazılması hâlinde gerekli işlemler yapılacaktır. Antalya'nın ünlü avukatlarından biri öz amcamdır. Bilginize...) Tüm hakları K
You may also like
Slide 1 of 10
SINIR |Tamamlandı| cover
Kurye | Texting ✓ cover
İmam Sorunsalı | Texting ✓ cover
BEDEL cover
Mavi Tonları cover
ASKER  cover
Kumru cover
K.Ö.Z  [✔��️] cover
Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı) cover
Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐|| cover

SINIR |Tamamlandı|

75 parts Complete

Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.