Okuduğum kitaplar ve kitaplarını takip ettiğim yazarlar hakkında yorumlarımı içeren bir günlük olacak bu. Herkes bilir ki yazmanın önşartı okumaktır, okumayan insan yazamaz. Dolayısıyla hepimiz -az veya çok- okuyan, okumayı seven insanlarız. Öyleyse neden sadece yazma serüvenimizi değil, okuma serüvenimizi de birbirimizle paylaşmayalım?
Yanlış anlaşılma olmaması için belirteyim, kitaplar derken Wattpad kitaplarını kastetmiyorum, edebi kitapları kastediyorum. Amacım edebiyat meraklılarıyla bir araya gelmek aslında. Kendisi de yazmaya çalışan bir insanın hangi yazarlardan etkilendiğini, hangi kitabı okurken ne düşündüğünü öğrenmek ilginç olacaktır diye düşünüyorum.
Ben bu merakla kendi günlüğüme başlamaya karar verdim. Sizlerin fikirlerini de yorumlarda öğrenmek çok hoşuma gider. Edebiyatı seven herkesin desteğini bekliyorum. Hatta sizin de edebiyat günlüklerinizi okumak isterim. Eğer böyle bir çalışması olan varsa lütfen belirtsin, koşa koşa gelirim.
Yeri gelmişken söyleyeyim, edebiyatçı değilim, yüksek mühendisim. :) Dolayısıyla bu günlükte göreceğiniz her şey edebiyat üzerine herhangi bir eğitim almamış, sadece okuyarak ve yazarak bu ilgisini tatmin etmeye çabalayan, çok bir şey de bilmeyen birinin kişisel yorumları, derlemeleri. Bu sebepten, "sürç-i lisan ettiysek affola".
Şimdiden herkese teşekkürler. :)))
---
Bu kitaptaki yazıların tamamı tarafımdan yazılmış olup tüm hakları saklıdır. Tamamı ya da bir bölümünün herhangi bir yerde izinsiz yayınlanması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
İlk yayınlanma tarihi: 24 Nisan 2016
Yavuz üç çocuğunu ve eşini gözlerinin önünde kayıp eder. Şizofreni başlar ve ressam bir genç çocuğu en büyük oğluna benzetip kaçırı. Ona kendi oğlu gibi davranır