Hayatımın bittiği noktaydı. Zaten artık yaşamam için sebep de kalmamıştı. Son tutanağımda elimden gitmişti. Oturduğum sandalyeden yavaşça kalktım. Karanlığa doğru kapı açtım. Her taraf simsiyahtı. Tek bir şey hariç: Silahım. Kana bulanmış bu silah beni ölüme götüren tek şeydi, beni katil yapan tek şey... Dolaplardan yeni aldığım kıyafetlerimi çantama koydum. Evden çıkarak arabama bindim. Bir benzincinin önünde durdum. 2 kutu şişeyi bagaja atarak arabama atladım. Evime tekrar geldim ve bahçeden içeri girerek aldığım benzin kutusunu kaptığım gibi bahçeye döktüm. Bir kibrit çaktım hayatımın geçtiği bu barınağa ve her şey gözlerimin önünde küle büründü. Arabama tekrar binerek istediğim yere geldim: Uçurum. Bagajdan tüm anılarımı yok eden kutudan bir tane daha çıkardım. Arabadan lazım olan eşyaları aldıktan sonra onu da yaktım. Tüm anılarım yok olmuştu. Şimdi sıra bendeydi. Uçurumun kenarına yaklaştım. Havaya bir el ateş açtım ve çantadan enjektörümü çıkararak bir miktar kan aldım ve yere koyarak şişeyi patlattım. İntihar için müthiş bir plandı. Şimdi ise gözlerim uçurumun karanlığına saplanmıştı. Tam atlayacakken durdum ve üstümdekileri çıkararak uçurumdan aşağı attım. Silahımı yere fırlattım. Çantamdan çıkardığım yeni kıyafetlerimi giydim, gözlüğümü takarak yanan son anımında yanından geçtim. Bir katilin de anılarını artık sonsuza kadar yok olmuştu.All Rights Reserved