Acı soğuk ve sertti. Hissetmemeyi dilerdim,duygusuz olmayı. Çünkü duygularımdı beni yaralayan, mutluluğum, neşeli oluşumdu. Bazen Umuttu beni kaybetmeye sürükleyen, En önemlisi hayallerimdi. Belki hepsi saf birer duyguydu ama insanlar kötüydü. Sanki duygular beyaz bir sayfa, insanlar ise o beyaz sayfayı kirletecek birer mürekkepti. Yakıp, yıkarlardı. Tek bir duygu kırıntısı kalmayana dek, Ben ise o yarattıkları karanlığımda yaşayan kızdım, Yolumu gösterecek olan ışığımla tanışana kadar... ......................................... "Demek ki son değilmiş." "Ne son değilmiş?" Kahretsin dışımdan mı söylemiştim. "Hi..ç , Hiç birşey sadece müziksiz dans ediyoruz ya ondan." Son sorusunu es geçip ilk sorusuna cevap verdiğimde kaşlarını çatsa da sonradan yüzü normal şeklini alıp kulağıma doğru eğildi. Aslında çok büyük boy farkımız yoktu, şu anda ikimizinde ayağında bir şey olmadığı için başım çenesine denk geliyordu o kadar. Kulağımın hemen yanına küçücük bir buse kondurup fısıldadı. "Kulağını, KALBİME, Yasla o halde SENİN İÇİN, Eşsiz bir ritim tutturuyor her gördüğünde" Tane tane söylediği her bir kelime kalbime matkapla işlenirken, dediğini yapıp kulağımı kalbine yaslamıştım. Dediği gibi kalbi öyle bir eşsiz ritim tutturmuştu ki... İnsana cehennemdeyken bile huzuru bahşediyordu. Ateşte kavrulurken bile önemsemiyordunuz yanmayı. uyuşuyordu bedeniniz, Öyle bir ritim tutturmuştu ki kalbi... Ne keman , ne piyano ne de başka bir eşsiz aleti dinlerken huzuru bu kadar hissedemiyordunuz. NOT: +15