Hayatım boyunca hiçbir zaman kolay elde edilen kadınları sevmedim. Hep sevdiğim kadın beni sonuna kadar uğraştırsın, zor bir kadın olsun istedim. Belki çok saçma gelecek ama, hep zor olan aşkları kazanmak için uğraşmakla geçti ömrüm. "Sonunda ya kaybettim, yaralarım oldular ya da kazandım, yaşadığım en güzel aşk oldular." Ama Kayra hepsinden farklı, kokusunda bile huzur var onun. Bu yüzden en çok dudaklarına sürdüğü rujdaki o çilek kokusunu seviyorum. Dedim ya onu hep bambaşka bir yerde tutuyorum... O bir kere bakıyor gözlerime, tam yirmi dört saat kendime gelemiyorum...
Bu defa tutkulu bir aşk romanı...'' Belki Yarın '' çıktı ve siz güzel insanların yüreğine emanet...
Yetişkin okurlar için uygundur!
Bir Mahalle Hikâyesi...
Çok daha fazlası...
✨
"Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı.
"Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi.
"Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?"
Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu.
"Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.