'' Bırak beni dedim sana! Seninle asla evlenmeyeceğim!''
'' Nereye doğru şöyle soluma doğru bıraksam fena olmaz hani?''
Karşımdaki ilahi gülüşüyle bana bakan adama elimdeki tabağı
fırlatmamla, ani refleksle ıskaladığımı farkettim.
''Ne yapıyorsun güzelim kocan olamadan daha beni öldüreceksin''
Yüzündeki alaycı sırıtış daha çok yayılırken,
''Nefret ediyorum senden! Beni deli ediyorsun!''
Bana doğru adımlamaya başladığında, ayaklarım geri geri çoktan hareket
etmişti bile.
Sırtım soğuk duvara yapıştığı anda, kalbimin boğazımda attığına,
dizlerimin bağı çözülmüşçesine titrediğine bahse girebilirim.
Önüme düşen saç tutamlarını kulağımın arkasına attı ve,
"Demek seni deli ediyorum, kalbin cennet gibi benim ortasında yandığım" dedi ılık nefesi
ciğerlerime dolarken.
Bu kadar yakın olmamızı bünyem kaldıramayabilirdi.
Gözlerimi kapatmamla
yanağı yanağıma hafif sürtünmesiyle, içimden birşeyler o an koptu gitti sanki.
Ve fısıltı şeklinde kulağıma tısladı.
''Ciğerlerimin Ağrısı hikâyenin sonunu getiremediğimizden, günahımın
ilk izleri, sol yanım, sen benim kovulduğum cennetimsin" dedi şiir okuyormuşcasına alnını alnıma yaslayıp.
Yutkundum. Gözlerimi araladığımda ilk önce gözlerime sonra dudaklarıma
kaydı eşsiz yeşilleri.
Dudakları dudaklarımla buluştuğunda o huzur bedenimi ele geçirmişti.
Canım yanıyor, canım bile sana yanıyor be adam.