Panikle girdiği korku girdapında savrulan genç bir kız...
Hayalleri olmayan bir insan ne kadar yaşayabilir?
Üstelik tek başına iken.
SANTERİA'da herkes sıradan,calista farklı idi.
Yaşadığı dünya onun için akıl almaz olaylarla dolu,her uyandığı yeni gün daha korkunç bir günün getirisiydi.
"içeri gir!kapıyı kapat ve sakın sesini çıkarma!"
tahammül sınırlarını bir ok gibi parçalayıp geçen sıcağa teslim olmak üzereydi genç kız.karşısında ki kırmızının en koyu tonuna bürünmüş gözler ve altında belirginleşmiş olan damarlar,eskisinden çok daha fazla korkutuyordu onu.
Yoksa bu sonu muydu?
Aşık olduğu çocuk sonu mu olacaktı?
Yoksa yeni bir başlangıç mıydı?
"sana zarar vermeyeceğim!"dedi yakından gelen erkek sesi.
Gerçekten mi?
"çıkardığın sivri dişlerine rağmen mi?"dedi genç kız.
korkmaktan ve özellikle korkuya teslim olmaktan tüm yaşamı boyunca nefret etmiş olan kız,dudaklarını arsızca araladı ve;
"senden korkmuyorum mark tuan!"dedi.
Mark'ın karşısında hiç bir şansı olmayacağını anlaması bir kaç saniye bile sürmemişti...
SANTERİA,VAMPİRLER AKADEMİSİNDE HAYATTA KALMA ŞANSINIZ VAR MI?
TEK BİR İNSAN VE BİNLERCE VAMPİRİN SAVAŞI!
HAZIR MISINIZ?
-BLOOD AND LOVE-KAN VE AŞK
MELTEM3
Not: ilk kitabım olduğu için ilk bölümleri cringedir bunu göze alarak okuyunuz sona doğru kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum ama hala eksiklerim olabilir.
-argo ve küfür vardır
Bir safkan vampir,bir iblis ve altı kuyruklu bir tilki...
Ne kadar acımasız olursa olsunlar, inadına aşık oldukları bir kız.. üç kişi bir kişiye aşık olursa ne olur?
Cielin o gece gibi siyah gözleri alevlenirken ben orda kitlenmiş durumdayım adımları bana yaklaşıyor ama arkada gidilecek tek yer yukiyanın pençeleri sağım ise dipsiz bir duvar solum ise hyoganın kıskaç gibi beni yakalıyacak o altı kuyruğu...o kadar yıl sonra korkmam gereken kişiler tam karşımdadır belki , ya korkum olucaklar ya nefretim yada sevgim...