Tuğçe Aksoy=17 yaşındayım,aksoy özel kolejinde okuyorum,lise sona gidiyorum.Boş zamanlarımda genellikle kitap okurum veya telefonla uğraşırım. Sabah sporları yapmayı çok severim özelliklede basketbol oynarım. Buse ile kuzenim yani amca çocuklarıyız.
Buse Aksoy=17 yaşındayım, aksoy özel kolejinde okuyorum, kuzenimle birlikte 10/A'ya gidiyoruz. Kesinlikle kitap delisiyim, hatta odamdamın bir bölümünde büyük bir kitaplığım var. Futboll'a çok düşkünüm. Kuzenimle koyu Galatasaray'lıyız
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Buse
-Ne inmesi kardeşim. Bizim ineceğimiz yere daha çok var. Bırak, bıraksana, lan bırak. Dedim ben çocuğun kollarında çırpınırken ne bişi diyordu ne de söylediklerimi takıyordu.Otobüs durunca çocuklar bizi yere bıraktı. Ben arkamdaki çocuğa döndüğümde. Bağırmamı engelleyen yeşil gözlerde kaldım.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Beni kucağında taşıyan o çocuğa döndüğümde bana bakıyordu o da çook tatlıydı yeni farketmiştim. Çocuk;
-Merhaba benim adım Arda tanıştığıma memnun oldum. Tuğçe;
-Benim adım da Tuğçe bende memnun oldum.
Selam biz bustuğ yani Buse Tuğçe. Yukarıda kişilere göre tanışma sahneleri var. Öncelikle şuna açıklık getirelim. Biz kuzen değiliz ama gerçekte. Ben yani Buse bu benim ikinci kitabım. Ben yani Tuğçe ilk kitabım. İnş. Beğenirsiniz. Bolca mizah var. Küfür de olur ama azcik minnak. Herneyse bu kadar yeter. Görüşmek dileğiyle
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."