Soğuk.. Sadece insanın vücudunun titremesi değildir ki. Soğuk insanların birbirlerine olan mesafesi, insanların yüzleşmeye korktuğu korkularıdır. Soğuk küçük bir kız çocuğunun çığlığıdır. Titrek ve korkak. Soğuk ve umudunu kaybeden, ölü bedenlerin yeri... Hayatın asıl rengiyle yüzleşmek istemeyen korkak ve bir o kadar güçlü bir adam... Azad Soydanlı... O her zaman başı dik, övülen, örnek gösterilen bir adam. O dışarıdan güçlü görünen oysa ki içindeki küçük çocukla mücadele etmeye çalışan bir adam. O her zaman dengede tuttuğu terazi de boğuşan bir adam. O içinde yaşadığı acıları göstermemek için çabalayan bir adam... Hiç bir zaman mutlu olamamış bir kadın. Her şeye rağmen umudunu yitirmeyen, sürekli hayaller kurarak o hayalleri yeşertmek isteyen bir kadın. Yüreğinde ki acılarla boğuşan bir kadın... Şevval Soydanlı... Yine hayalleri olan bir kadın fakat hayallerini söndüren bir hayat. Her şeye rağmen şükür eden bir kadın. Yüreğinde her zaman acı olan ve bu acının ara sıra aşkının önüne geçmesine izin veren bir kadın. Sinirlendiğinde gözü hiç bir şey görmeyen bir kadın. Armina Soydanlı... Ve hayat... Her şeye rağmen insanların yüzünü gülümseten hayat. Bazen acı olan bazen tatlı olan hayat. Sen bu insanların yüzünü gülümsetecek misin?