SİYAH VE BEYAZ/İslami (Hikaye Tamamlandı)
70 Partes Concluida Ben Onun edep ve haya gömleğinin iliklerinde takılı kalmıştım. Seviyorum dediği kadar var, gidiyorum dediği kadar yok olmuştum...
*****
Boğazımı yakan yumru ile kitabevinin uzun rafları arasına diz çöktüm. Sesim çıkabildiği kadar bağırmaya başladım.
"Bir yaz akşamı tanıştığım adam;
bedenim huzurun hüzünleri ile sarsılırken, avuçlarımı yakan yokluğun mu boğazıma dizilen?
Kalbim, göğüs kafesimin terasında, senin yokluğunu yudumlarken, hangi adaletsiz hareketin kararsız bekleyişi bu?
Hakka giden yol, Hakk için "Ekim" olmuş olan yolların bana olan itaatsizliği neden?
Bu kayboluşları, Rab'den sunulan saki gibi içen zihnim firar etti desem, dökülür mü gönlün benim olduğum çıkmazlara?
Sensiz her ezan bir sessizlik...
Gel desem, düşer mi o sergüzeşt ruhun, benim süslediğim mabedlere?
Ey varlığı ile Hakka götüren, güzel gülüşlüm; çıkıver benim olduğum yollara aniden...
Korkuyorum, belki aniden karşıma çıkarsın diye, sokaklarını hiç terk etmediğim Ankara'da bir daha karşıma çıkmayacaksın diye..."
Uzun raflar arasında hıçkıra hıçkıra cenin pozisyonu aldım.
İşte o an ilk kez çöktü üzerime, Ankara'nın bütün hüzün karanlıkları...
(Telif hakları saklıdır. Kitabın bütün hakları şahsıma aittir. Alıntı yapılması, izinsiz kullanılması veya herhangi bir işlem yapılması takdirinde; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yer alan hukuk davaları kuralları devreye sokulacaktır.)