Her şey zamanını bekler.
Bu pusulu dünyamız, zamanını beklemekte.
Şhh, sabırlı ve sessiz olun;
o uyumakta.
Ve eceli, geceleri üzerini örtmekte.
---------
''Sen,'' dedi Elenor kaşlarını çatarken. ''Senden gelen bir acıya daha bu odada yer vermeyeceğim.''
Sesi her zamanki gibi tek düzeydi ama etkileyiciydi.
''Sen, Elenor Hera Martia!''
Mavi gözleri, kızının üzerindeydi ve onun kahvelikleriyle alay edercesine konuşuyordu. ''Benden gelen en ufak bir acıya dahi katlanmak zorundasın!''
''Sadece Elenor.'' dedi ve sustu kahverengi saçlı kız.
Bu pusulu dünyada gömülü yatan trilyonlarca şey vardı ve bunlar kök salmış olan anılardan ibaretti. Bu anılar fısıldarlardı kaderimizin kulaklarına ve diline. Fısıldanan her kelimenin yaşandığı bu pusulu yer, anılarımızın önümüze sürdüğü gerçeklerden ve olacaklardan birer kesitti sadece.
Eğer çalınma gibi olaylar söz konusu olursa, yasal işlem başlatılacaktır.
Tüm hakları saklıdır.
Sizler,
Hayallerinize, umutlarınıza, acılarınıza, sizi dipsiz bir kuyuya çekmeye çalışan hiçliğinize, uçurtmanıza, uçurtmanızın kutularla dolu olan kuyruğuna ve kendinize iyi bakın. Taa ki ecel ve ölüm birlik olana kadar.
"Nefret ediyorum senden anlamıyormusun?"dedim titreyen korku dolu sesimle
"Sevemiyorum ben seni olmuyor işte artık vazgeç benden izin ver gideyim"dedim artık bağırmaktan kısılan sesimle gözlerimden yaşlar durmuyordu hıçkırıkların arasında kaybolmuştum...benim isyan etmemin aksine o bana acıyan gözlerle bakıyordu ne kadar acizdim
Kolumu tutan elinden kurtarıp kapıya doğru koştum belime sarılan kollar buna mani oldu kafasını boynuma gömerek derin nefes a
ldı
"Veremem....."
"Eğer benden gitmeye kalkarsan seni odaya bile zincirlerim ama izin vermem"dedi korkudan ne yapıcağımı bilmiyordum artık yaşamak istemiyordum bu adamın esiri olmaktan bıkmıştım....