Küçük bir masal anlatmak isterdim size mutlu sonla biten ama hepsinin sonunda prens gelip prensesi kurtarıyor ve o kötü cadıya haddini bildiriyor. Bu yüzden vazgeçtim.
Ben bu sefer Cadı'yı seçtim ve evinize misafir ettim.
Cemre, erkeklere ve erkeklerin bulunduğu her ortama fobisi olan, çikolata zulalarını dolabındaki hiç giymediği sarı tşörtünün arkasında saklayan ve asla merdiven altından geçmeyen sıradan bir kızdır.
Herşeye burnunu sokan ama asla akıllanmayan ve mantıklı düşünmeye hiç niyeti olmayan kuzeni Asel,
Üşenmeye bile üşenen, tek sloganı olan 'izlenmeyen film hayat kurtarır' I söylerken bile cümlenin devamını getiremeyen Daren
Ve anlık duygu patlamalarıyla meşhur olmuş, saf mı salak mı bilemediğimiz, dünyanın en büyük kalem fetişti Ilgaz ile aynı evde kalmaya başlar.
Tüm bu delirme sebebi insanlara rağmen 'Cadı Kazanı' adını verdikleri evi onun için normal bir ev haline gelmişti. Ta ki Cadı Kazanı'nın en önemli maddesi çiğnenene kadar;
Kural 121: Ne pahasına olursa olsun Cadı Kazanı'na giren erkek ırkı, buradan sağ çıkamaz!
Bolca +18 sahne ve biraz şiddet olacak arkadaşlar ona göre okursanız sevinirim
"Bana attığın o tokat'ın karşılığı olmayacak mı sandın hemde tüm sınıfın olduğu bir partide...?
Alin'in gözyaşları yüzünden şelale gibi akıyor bir tanesi inmeden diğer gözyaşı onu yetişiyordu
"Boşuna ağlama ben senin annenin ameliyat masraflarını ve 1 senelik yurt dışı masraflarını karşılayacağım babanla birlikte orda rahat olacaklar sende bunun karşılığında 1 sene ben ne dersem onu yapacaksın altıma gir desem girecek her isteğimi yerine getireceksin ve emin ol yatakta hiç nazik değilimdir" pis pis sırıtır
Alin karşısında ki adama nefretle bakar bu bir sene nasıl geçecekti...