Adı Yeter di. kaderinden şikayetçiydi. bütün haksızlıklar , şanssızlıklar onu buluyordu. Birgün kendisiyle yüzleşmeye karar verdi. Sonra bir yere karşısında deniz manzaralı olan kız kulesine gitti. Sanki orası onu rahatlatıyordu. Sonra da orada kendi kendine mırıldanarak; - Ben çok mu acizim? çok mu aşşalığım?? Dedi ... Ve Aşık olduğu adamı düşündükçe psikolojisi bozuk duruma geliyordu. Derdini paylaşacağı hiç kimse yoktu. Bütün derdini tasasını O kız kulesi de unutuyordu sanki ama yinede bir kişiye içini döktüğü gibi olmuyordu. çok seviyordu o Murat ı. . evine gitti Yeter ailesi ile aynı evde kalmıyordu YETER İ babası evde kovmuştu . Çünkü çok köü bir ifira atmiştı. Melis adındaki O cimri kız atmıştı iftirayı. ssonra o kapıda kalınca kararr verip Diyarbakırdan istanbul a gelmişti. V kendine bir iş bulmuştu. Murat ise onunla karşıya oturuyorlardı aynı apartmanda.Murat çok yakışıklı çok iyi kalpli ve cömert ,merhametli biriydi. Ve acaba bunların yaşantısı nasıl??
Pencerenin kenarında tekerlekli sandalyede, ölmeyi bekleyen adama! Berdel olarak verilmiştim...
Urfa'nın dar sokakları üstüne, üstüne gelirken savaşmak hiç bu kadar zor olmamıştı...
Liya Dağdeviren
Hazar Harzemşah
@! Tüm haklar şahsıma aittir. Çalıntı veya kopyalama durumunda yasal işlem başlatılacaktır!.