O gün yine küçük kütüphanemde ayaklarım masanın üstünde, tek elimde sigara diğer elimde kitapla dedikodu yaparken çekirdek çitleyen teyzeler gibiydim. İçimde nedensiz bir şevinç nedensiz bir heyecan vardı, Diye düşünürken kapının çalmasıyla düşüncelerimi son okuduğum kelimeye kilitleyerek kapıya yönedim. Ya Mira ya Caner yada Mert'tir gelen diye kafamı istila eden düşünceleri avizeye asarak kapının yanına yaktaştım. "Kimoo" "Posta" şaşırmıştım. Kimden ne gelebilir? derken kapı tekrar çaldı. "Efsane Kocabey ?" "Evet buyrun" Elindeki kâğıt ve kalemi bana uzatarak: " Şuraya bir imza alabilirmiyim?" ★★★ Paketin içinde ne var deli gibi merak ediyordum. Bebeğinin cinsiyetini öğrenmek isteyen kadın gibi hızla atıyordu kalbim. Daha fazla beklemedim paketi açtım ve lacivertin en güzel tonu olan bir kutu karşıladı beni. Yaklaşık 6. Sınıf kitapları büyüklüğündeki köşelerine doğru rengi açılan kutuyu açtım. Ve açmamla birlikte içinden bir koku yayıldı burnuma. ..."Portakal Kokuyorlardı"...
11 parts