Genç bir adam gözlerini üzerime dikmiş duruyordu. Bakışlarımız kesiştiğinde adımlarının merkezi ben olmuştum. Bana doğru attığı her adımda gözlerimin içine bakıyordu. İçimde büyüyen bir sancıyla duruşumu dikleştirdim ve bana doğru gelen davetliyi bekledim. Gözlerimi gözlerinden bir an olsun ayırmadan onun kuytu karanlığına çekiliyordum. Davetli, önümde durup da kollarıyla çıplak belime sarıldığında gözlerimin dahi titrediğini hissettim. Kollarım kibarlıktan mıdır bilinmez, boynuna dolandığında tenimdeki ateşin kalbimdeki buzları erittiğine şahit olup gülümsedim. İçimdeki kadın tek bir ışıkla baştan çıkarılmaya hazırdı fakat karşımda kopkoyu bir karanlık vardı. O karanlık beni bulduğunda derin bir ah çektim. ...Güçlü bir el silkeledi beni sonra Sanırım Tanrı'nın eliydi. Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan. Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi, Çok şey görmüşüm gibi, Ve çok şey geçmiş gibi başımdan, Ah...dedim sonra Ah! __ Kapak çalışması çok sevgili arkadaşım, @lastendlessnightmare 'e aittir.