Ölüm... Her ne kadar sonu ifade etse de sonsuzluğu barındıran yegane unsur. Kiminin başlangıcı, kiminin sonu. Dibe vuruş gibi. Bir daha hiç gökyüzünü göremeyecek olup o güzel şarkıyı, melodiyi duyamayacakmışız gibi. Bazen de...Umudun yeniden filizlenmesi. Yıllarca kör yaşayıp sana anlatılan renkleri bir gün görebilmek. Ben. Ben bu kelimenin gücünü bambaşka bir şekilde ogrendim. İlk defa balığımı akvaryumunda ters bir şekilde bulduğumda öğrenmiştim. Sekiz yaşımda hayatın ileride omuzlarıma bindireceği binbir türlü yükten habersiz gözlerimi irice açarak baktığımı hatırlıyorum. Uyuduğunu zannedip suyun içine yem bile atmıştım. Cocuktum, uyanınca yemlerini yiyip mutlu olsun istemistim. O hiçbir zaman uyanmadı. Ben çocuk aklımla çaresizce onun hep mutlu olmasını diledim. İkinci kez öğrenişim. Rüyanın bir kabusa dönüşmesi. Bir yangın, bir yok oluş. Anne ve babamı bir daha hiç göremeyecek olmak. O zamanlar beni ayakta tutan yegane iki şey. Annemin sesi, kulağımda sürekli yankılanan bir sarki; babamın sesi, beni her daim tüm kötülüklerden koruyan bir klavuz. Onlari mutlu etmek için hayatim boyunca iyi bir insan olmaya çalıştım. Ve vazgeçişim. Bu sefer mutlu olmak için ölümle üçüncü kez muhatap oluşum. Neyse ki bu sefer başrol ben, yardımcı rol satır aralarına düşen yüzündeki kuru kan. Mutlu olmak için. Onu öldürmeye çalıştım. Olmadı. Ölmedi. -KURGUMUN KOPYALANMASI VEYA ÇALINMASI SÖZ KONUSU OLURSA, O KİŞİLER ÜZERİNDE YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.- "Açı çeken tüm ruhlara ithafen" Gizem- Gerilim #141(26.12.2016) 🌸🌸🌸
6 parts