Uçak Kahire havaalanına indiğinde saat 19.30'u geçiyordu. Üzerimde kan olmuş saks mavisi bir elbise, elimde, içinde telefon bile olmayan bir çantayla, numarasını bile ezbere bilmediğim O adamı görmeye gelmiştim. O'nu nasıl mı bulacaktım? Ben O'nu bulmayacaktım. O'nun beni bulacağını biliyordum.
Havaalanının gelen yolcu kapısından işlemlerimi yaptırıp içeri girdim. Etrafa bakındım. Acele edenler, beklemekten yorulmuş sıkıntılı suratlar, anneler, çocuklar, sevgililer...
O neredeydi peki?
Oradaydı işte! Bana doğru geliyordu.
Neden, neden... Bir saat önce ağlamaktan tükendi diye düşündüğüm yaşlar gene dökülüyordu gözümden. Bana doğru attığı her adımda biraz daha nefret ediyordum O'ndan. Artık ayakta duracak takatim kalmamıştı. Başım dönüyordu. Dizlerimin üzerine düştüm. O korkunç siluet koşarak geliyordu.
...
Bir yalan ancak bu kadar sürükleyici olabilirdi...
👑 DUALARIMIN PRENSİ 👑
(Pinokyo Prens)
✔️Bütün kurgularım, içindeki ufak hikayeler, sözler, varsa şiirler dahil bana aittir. Alıntı yaptığım durumlarda bunu belirtiyorum. Öncesi de sonrası da çalıntı ihtimaline karşın (her bir değişikliği dahil) çeşitli yollardan korunmaya alınmıştır. Benzer kurgularla karşılaşırsanız lütfen bana bildirin. Tekrar belirtiyorum 2016'dan beri buradayım ve bütün kurgularım özgündür. ✔️
Başlama: 16.03.2016
Final: 04.04. 2017
Kelime sayısı: 143.963
Vâye: Nasip, kısmet.
•••••
Ben Defne. 25 yaşında bir Psikoloji mezunuyum.
Liseden sonra 1 sene üniversiteye hazırlandığım ve üniversitede de 1 sene alttan derslerimi veremediğim için bu yaşımda KPSS'ye hazırlanıyordum.
Babam Ankaralı olduğu için ve babamın işlerinden dolayı Ankara'da oturuyorduk ama ben hem sınava daha iyi hazırlanacağımı düşündüğümden hem de biraz dinlenmek istediğimden dolayı anneannemin yanına Ordu'ya, küçük köyümüze gelmiştim.
Dedem vefat ettiğinden beri kuzenim Ayça anneannemle birlikte burada yaşıyordu. Ayça liseden sonra üniversiteye gitmemişti ve evde nakış yapıp internet üzerinden satıyordu, oldukça tanınıyordu.
Köyümüzde uzun süredir tek yaşayan yaşlı bir teyze vardı. Emine Teyze çocuklarından hiç hayır görememişti ve öldükten sonra evinin askeriyeye bağışlanması için bir vasiyet bırakmıştı.
Emine Teyze birkaç ay önce vefat etmişti ve ev de askeriyeye bağışlanmıştı. Emine Teyze'nin vefatından bir süre sonra o eski ev restore edilmişti.
Bugün de askeri bir manga köye, eğitime geliyordu. Muhtarın söylediğine göre bu manga teğmenlerden ve onları eğitecek bir üsteğmenden oluşuyordu.
•••••
Final: 27.10.2020 🌸