Gidiyorum şimdi... Karanlığımda boğulmaya, ruhumda delirmeye... Hislerimde acı çekmeye, bütün dünyayla cebelleşmeye; Benliğimin içindeki kuytu bir köşede yangın çıkarıp onu keyifle izleyecektim ta ki kül olana dek, uçup havaya karışana dek. Ruhum artık kafeste idi. Anahtarını Hazel'e teslim ettiğim bir kafeste... Aklım sarsılmıştı. Bedenimi on kat daha ağır hissediyordum. Acılarımın tatlı bir yanı vardı; Hazel. Bunu düşünerek avutuyordum kendimi. Ama bu veda hiç yakışmamıştı bana, bize... Belki de bir veda değildi. Sadece onsuz birkaç sene. Yine görecektim onu. Değil mi? Canım yanıyordu. Canı yanıyordu. Sevgimin kuvvetini bastıran tek bir duygu vardı o da acı idi. Hazel'in çektiği acı...All Rights Reserved