Elime bir şey deydiğinde gözlerimi açtım.Bu bir kolyeydi , kolyenin zinciri pudra pembesi taşla döşenmiş zincirin ucunda ise bir melek ve meleğin
kocaman kanatları vardı. Sağ kanadında ateş , sol kanadında ise bir ok vardı. Sanki saplanmış gibi , bir melezin kalbine kazık sokulmuş gibi...
-Aman tanrım çok teşekkür ederim Blake bu çok güzel bir hediye.
Diyerek boynuna ağladım çok sıkmış olacağım ki
-Sen gitmeden ölmek istemiyorum melez prenses.
-Üzgünüm.
Ve boynundan ayrıldım.
-Meleğin sol kanadını görüyormusun ?
Evet anlamında başını salladım.
-Sol kanadında bir ok var bu sen asla olmayacaksın. Sağ kanadına bak birde ,kanadını ateş sarmış işte sen busun hep güçlü olacaksın ,hep ayakta kalacaksın .Belki düşeceksin ama yine kalkacaksın senin hep yanında olacağım ,kimsenin seni üzmesine izin verme .Kalbinde , derinlerde hep bir ateş olsun o ateş hiç sönmesin.
HEP GÜÇLÜ OL...
Çıldırmıştı gözleri kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü öyleki korkudan bayılmamak için zor tutuyordum kendimi
En son cama attığı yumrukla ağzımdan bir çığlık çıktı ve gözlerimi sımsıkı kapadım adım sesleri duyunca geri açtım
Bana biraz daha yaklaşmıştı elini uzatınca hızlıca geri çekildim.
"Yapma" sesi inleme gibi çıkmıştı canını yakıyormuş gibi
"Korkma benden vur bağır çağır ama korkma, benden korkma"
Hiç birşey demeden aynı şekilde bakmaya devam ettim birden beni kendine çekip sarıldı
"Yalvarırım korkma benden herkes korkuyor ama sen korkma"
Sonra omzuma düşen tek bir damla yaş hissettim
Annesi tarafından çok küçükken terk edilmiş babasını kaybetmiş bir kız bir gün bir vampir tarafından ısırılır ve genlerinde vampirlik olduğunu öğrenirse