GERÇEK MASAL
  • مقروء 597,060
  • صوت 37,869
  • أجزاء 26
  • مقروء 597,060
  • صوت 37,869
  • أجزاء 26
إكمال، تم نشرها في مايو ١٩, ٢٠١٦
Biraz sivri dilli, biraz şüpheci ve biraz da gözü kara kızımız Lal için bir gecede değişmişti her şey. Beklediği doğru adama, büyük bir yanlışın ortasında tam vaktinde rastlamıştı. Kırmızı bir elbise ona uğur getirmiş,  bir Yabancı ile yaptığı tek seferlik anlaşma ile tahmin bile edemeyeceği gelişmelerin içinde bulmuştu kendisini.
Şimdi o Yabancı kocası olmak üzereyken acaba hayat ona yeni sürprizler mi hazırlıyor? Sevdiği adam parmağına bir yüzük geçirmek için onu ikna etti, düğün için her şey tamam ama ya Lal? O buna gerçekten hazır mı? Ya da her şey o kadar kolay olacak mı?
Sahte bir masal olarak başlayan bu oyun sizce gerçek bir masal olmayı başarabilecek mi? Mutluluk hep beklenen ama zor elde edilen bir lütuftur...
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف GERÇEK MASAL إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
#1siyahlotus
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
GÜCENİK بقلم nilufertan
62 جزء undefined أجزاء إكمال
Ben cenaze töreni boyunca mezara bakıp belirsiz düşüncelerimde boğulurken, pek sevgili kayın validemin nasırlaşmış elleri ile boğazıma yapışıp acısını hafifletme isteği ile sıraladığı suçlamaları hissizce dinledim. "Hep senin yüzünden, oğlum senin yüzünden canına kıydı." Sessiz kaldım, yapmak istediğini yapabileceğini göstermek amacı ile çırpınmadım bile, nefesim kesilene kadar sıktı boğazımı da nefessiz kalan ben, kolumu kaldırıp müdahale bile etmedim, edemedim. Ama tepkisizliğimin sebebi ne anne olmasıydı ne de onun acısına kimsenin acısının yaklaşamayacağını bilmemdi. Tepkisiz kaldım zira kendi ailem de dahil şu anda, bu mezarda bulunan herkes hatta burada bulunmayanlar dahi bu ölümden zaten beni sorumlu tutuyordu. Tepkisizdim belki de haklılık payları vardı ve ben de bu durumu çoktan kabullenmiştim. Neden mi? Eşimin Facebook hesabında, intihar etmeden önce durum güncellenmesinde paylaştığı yazı, hakkımda yargısız infaz hükümlerini işleterek kanaatin oluşmasına sebep oldu. Peki eşim ne mi düşünüyordu: ''Hayatımın anlamı olan kadın, eşim, karım şu kısa hayatımdaki hem en temiz sayfam hem de en utanç tablomsun! Beni istemediğim bir adam, bir cani yaptın şimdi de sen yaşa bu vicdan azabı ile, şimdi de sen hisset, insanın kendisinden iğrenmesi ne demekmiş, her şeyin sorumlusu sensin, yaptığım ve yapacağım her şeyin SORUMLUSU SEN, hoşça kal...''
YOL (Yeniden Düzenlenecektir) بقلم Pnarahan8
31 جزء undefined أجزاء إكمال
Ben sigarayı almakla meşgulken Baran bedenini aşağı doğru kaydırdı. Bunu yapması bakışlarımın ona dönmesine yol açmıştı. Keşke bakışlarım hiç onu bulmasaydı. Resmen adamın dibine girmiştim. Yüzümüzde bir iki santim ya vardı ya da yoktu. Ben ne ara bu kadar yakinlasmistim ona. Onun kara gözleri benim gözlerime hücum ederken benim yaptığım tek şey safca adamın suratına bakmak olmuştu. "Dikkatimi dağıtıyorsun." Dediği şeyle hemen bakışlarımı ondan çektim. Asıl dikkatimi dağıtan oydu! "Sol elini oradan hemen çek." Dediği şeyle gözlerim elime değdi. Aman Allah'ım! Sanırım ölecektim. Elim adamın şeyinin üstündeydi. Ve ben destek almak adına tüm gücümü oraya veriyordum. Dehsetle açılan gözlerimle elimi aniden oradan çektim. Biran üstüne düşecek gibi olsamda cebinde duran elim sayesinde kendimi dengede tutmayı başardım. Ve hırsla cebinden sigrayi çıkarıp kendimi hemen üzerinden çektim. Hatta bunu öyle bir hızla yapmıştım ki elimdeki sigara bile parmaklarımın arasından kapıp yere düşmüştü. Yere düşen sigarayi almak için eğildiğimde başımı torpido gözüne çarptım. Ağzımdan acı dolu çıkan nidaya engel olamamıştım. "Ahhh!" Benim iniltimle arabanın durmusı bir olmuştu. Niye duruyorusn ki devam etsene. "Iyiyim ben iyiyim. Devam edelim. " Bence her kitap bir şansı hak eder.. #tehlike 4 #zor 1 #gelecek 6 #sır 30
AH SENDE (TAMAMLANDI) بقلم asosyalimbenn
110 جزء undefined أجزاء إكمال
Kor olmuş elem dağı bir semer misali sarmıştı bedenlerini... Kalp ağrıtıcı feryatlar dilleri zorluyor, bir türlü dökülmeyen vaveylalar boğaz yakıyordu. Suskunluk en sarsıcı tepkiydi. Ağzı bıçak açmıyor, kederli gözler asla kurumuyordu. Derdi veren Rab dermanını da veriyordu ya işte... Dinlemiyordu gönül. Defterin kara sayfası, ardındaki aydınlığı gölgeliyor, o an içinde boğulacakları kör kuyuları andırıyordu. Fakat her karanlığın bir sabahı vardı. Ve her sabah bambaşka bir yapraktı... Yirmi dört yaşında, yüz yaşında insanın hayatına sığdıramayacağı şeyler yaşamış Ahsen -Karahan- Miroğlu, feleğin en sert sillesini sol yanından yemişti. Yürek burkan hikâyesinin en can alıcı yeri silahından çıkan kurşundu. Gerçeğin aksine, kurşunu sol yanından yiyen Yavuz Arslan Miroğlu'nun çiçek açmamış toprakları buz tutmuş bahtına ve Çiyeşan soyuna inat tekrar tekrar yeşerecekti. Kuru topraklar sevdiğinin ellerinde can bulacak, yıllardır karanlığa gömülmüş mazi kendini aklayıp, pirüpak karşılarına dikilecekti. Bunca yıldır onlarca canı katleden kara yazgı gerçeğe kavuşacak ve hikaye baştan yazılacaktı. Yürek kırgındı, vicdan mahcup. Ruh perişandı, beden bitap. Diller lâl, gözler şair... Kaderin kanlı pençesinde kıvranıyordu iki can... Kirli geçmişin gölgesinde çırpınan iki kan... Ve ortak bir düşman... Belki de tek düşman. Yanlış bilinen doğrunun acı gerçeği... Hüda'nın keskin kılıcı ve aşk denilen bataklığın iki kölesi... Yürekli bir kadın, akıllı bir adamın hikâyesi... *** Kapak tasarımı @ayatutulansizofren 'e aittir. ~~Tüm hakları saklıdır, herhangi bir çalınma, izinsiz kopyalanma durumunda tarafımdan yasal işlem başlatılacaktır. ~~