İş dunyası savaş alanı gibi acımasızdır... İnsanlar daha fazla para mal mülk sahibi olmak için bir biriyle kıyasiye rakabete giriyorlar. Güçlü olan güçsüzü tek kalemde harcıyor. Bazen ise kendi ailelerini bile daha fazla para uğruna ömür boyu mutsuzluğa sürüklüyorlar. Milena ve Cenk ailelerinin kurbanı oldular. İki ortak bi karar alırlar ortaklığı akraba bağıyla güçlendirmek isterler. Orhan Yentürk ve Bülent Yıldız çocuklarını evlendirirler üstelik rızalarını almadan... Hikayenin ana konusu iş dünyasının acımasız rekabeti ve onların kurbanları... Peki Milena ve Cenk onlar bu hikayede aslında kimler? Ailelerinin para uğruna kurban ettikleri insan mı yoksa her şeye ramen ayakta kalıp kendi ben'liğini ortaya koyarak bu acımasız ortamdan yıkılmadan ayakta kalabilicekler mi? İş hayatının ve aşkın anlatıldığı bu hikaye kimilerinin gerçek hayatı kimilerinin hayali olmakta ya böyle bi hayatı gerçekten istiyen var mı? Çocuğunun mutluluğu değıl de banka hesaplarının ön planda olduğu,arabaların son modellerini ruzgar gibi uçuran,evlerin turlu gereksiz aksesuarlar ve million dolarlık resimlerle süsliyen ve limitsiz kartların sayısına insanlıktan daha fazla önem veren bi dunyada yaşamak nasıl bi şey? Bi bakıma bazılarına cazip gelir bu saydıklarım evler arabalar limitsiz kartlar ya peki özgürluk bu mu sizce kendi kararını bile veremediğin bi dunyada yaşamak istiyen var mı? Her şeyin para olduğunu sanan hayatlar ve o hayattan yaralanan insanlar... Bu hayatları konu alan hilayeye hoşgeldiniz )))
13 parts