Merhabalar, Aşkla Çarpmak kitabım Ritim Sanat Yayınları farkı ile satışa sunulmuştur.
Ne tuhaf, insan bir gün uykusundan uyanıyor ve hiçbir şey hatırlamadığını fark ediyor. Ne geçmişi düşünebiliyor ne de geleceği hayal edebiliyor. İşte o zaman insan korkmaya başlıyor. Sonra zamanla onu üzen acılar ya da sevinçler parça parça görüntüler hâlinde zihninde canlanıyor ve bütün taşlar yerine oturmaya başlıyor. İnsan acı dolu geçmişini hatırladıkça da kalbinde biriken acı, sağanak yağmurlar gibi her tarafını tarumar ediyor. İnsan acıdan çok şey öğreniyor belki ama, o an o acının onu öldürdüğünü zannediyor.
Ben de öyle sanmıştım. Ama insan her şeye rağmen ya-şamaya devam ediyor. Bir zaman ağlıyor, kendini hırpalıyor, kendini suçluyor, belki de kendine çok kızıyor. Ama görüyor ki eline kahrolmaktan başka hiçbir şey geçmiyor. Annemi ve kız kardeşimi kaybetmek tarifi mümkün olmayan bir acıyı yaşatıyor bana. En acısı da kardeşimin mezarını dahi bilmiyor olmam. İnsan en azından mezar bile olsa toprağını koklayıp öpmek istiyor. Orada yattığını ona her an yakın oldu-ğunu hissetmek istiyor. Ama insan bazen belki de bu kadar şanslı olamıyor.
Bu kadar acının sonrasında bana iyi gelen, beni seven, beni sayan, yaşamımı güzelleştiren insanlar tanıdım. Onların sevgisi, ilgisi sayesinde yeniden yaşamaya başladım. Hatice teyzem ve biricik aşkım Kaan ve burada sayamadığım daha birçok güzel insana yanımda oldukları için sonsuz teşekkür ediyorum. Acım geçmiyor belki ama en azından eskisi kadar canını yakmıyor. Belki de insan alışıyor. Ve hayat her şeye rağmen akmaya devam ediyor.
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için sadece aşkın değil nefretin de yeterli olduğunu öğrenicekti.
Seçil Sezgin'le şehvet , tutku ve nefretin içiçe olduğu bir hayata istemeden de olsa adım atıcak , bağımlısı olucaktı.