Bir varmış bir yokmuş diye başlayan hikayelerden olmayan bu harika eseri bir okuyun derim bazen gizemli ,ürkütücü,komik,zevkli,sürükleyici kitabı okuyun derim .ve başlayalım........
Birzamanlar herkezin sevdiği bir kasaba vamìş ve bu kasabada çok değişik (gizemli ,korkutucu,heyecan verici,komik)olaylar olurdu .isimde esrarengiz kasaba içinde her türlü insanın yaşadığı bir yer.bu kasabada çocuklara pek önem verimezdi herkez saçmasapalak şeyler yapıp sıkıcı sıkıcı gezermiş evden işe işten eve ordan uykuya sanki herşey siyah beyaz gibiydi aynı eski Türk filimleri gibi çok üşengeçlerdi.çocuklar bundan sıkılıyordu. Artık bir toplayıp bütün kasabaya bir oyun oynamaya dûşûndüler ve planları tam bir ayda bitirdiler herşey hazırdı......
Bir gûn yine herşey eskisi gibiydi köye rengarenk bir adam geliyor ve herkeze kendini sevdirtmeye çalışırken daha çok sıkılìyorlardı halbuki renkli adam çok iyi biriydi.acaba hala ôğlemi?.............
Aradan bir kaç gün geçer ve çocuklar ve adam kaybolur .
"Bana ocüymüş gibi bakmayı kes. İnsanım." Derin bir nefes aldıktan sonra dolunaya baktım. Bu gece beni aydınlatmak ona düşmüştü. "Ayrıca göbeğin sana pek yardımcı olmuyor. O ağaç senden birkaç beden daha küçük." Beklediğim gibi birkaç homurtu duyduğumda ağacın arkasına saklanan genç çocuk kendini açık etti. Titreyen bedenini gördüğümde sıkkın bir nefes bıraktım.
"Şu gözlerini çek üzerimden velet."dişlerimi sıkarak söylediklerim onu daha da korkutmuş gibi titremesi arttığında kendimden bir kez daha iğrendim. Üzerimde üniformam ile birçok çocuğun hayalini süslerken başka bir çocuğu benliğimle korkutuyordum.
"Korkacak bir şey yok. Bir tanıdık." Kaşlarımla arkamdaki mezarı işaret ettiğimde çocuk kalkan kaşları ile bana sanki bir hayaletmişim gibi bakmaya devam etti. "Ne var ulan?! Babamızın mezarına ziyarete geldik işte! Niye mezardaki benmişimde dirilmişim gibi bakıyorsun?"
Sağ elinin işaret parmağı titrek bir şekilde havalanıp arkamdaki açık mezarı işaret ettiğinde "Babanın mezarını mı kazdın yani?"diye sordu. Sanki çok normal bir şeymiş gibi sakince omuzlarımı silktim. "Senin mezarını mı kazmalıydım?"
"Hayır tabiki de!"diye cırladığında diğer eliyle hızlıca ağzına kapattı. "Abla Allah'ını kitabını seversen senin akşam akşam başka işin yok muydu ya?!"
"Niye lan? Bu akşam müsait değil miydi?"