Küçücük ellerimde tutmakta zorlandığım metali nefretimden güç alarak iğrendiğim vücudunun ulaşabildigim en yüksek yerine sapladım . Tam karnına . Önce gözleri kocaman açıldı , sonra da başını aşağı indirerek gozlerime acı içinde baktı , yüzü buruştu , gözleri doldu . Ellerimde artık o şeyin ağırlığı yoktu . Açtığım yaradan bıçağa oradan da ellerime babamın kanı aktı usulca . O an kendimi ona benzettim . Ellerim kanlı bir şekilde zaten ya avını parçalamakta olan bir yırtıcı yada ona benzeyebilirdim sadece . Ama arada bi fark vardı . Yırtıcılar avlarını gözetler savunmasız anlarını yakalar oyle başlarlardı saldırmaya haince . Ben ise öfkemin beni taşıyabildiği son ağırlığa kadar dayanır taşmaya başladığında ise saldırıya geçerdim . Tıpkı şimdi ki gibi ...All Rights Reserved